Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SELEFİLİK ve SELEFİYE...
Selefîlik/Selefiyye, itikadî konularda Kur’an ve Sünnet’in lafzına bağlı olan ve te’vili kabul etmeyen, gelenek ve mezhep karşıtı bir ekoldür. Selefîlik, İbn Teymiyye eliyle kurulmuş olup Vehhâbîler eliyle Suudi Arabistan’da devletleştiği gibi “Yeni Selefîlik” diye aynı çizginin farklı tonlarda devamı söz konusudur. Selefîliğin kurucusu,
Sayfa 14 - 15,16,17,18,19 Kazım Albay, Aylık/Baran Fikir ve Aksiyon Gazetesi, Ocak2023, İkinci Devre, Sayı 11Kitabı okudu
Rivayetler sahih de olsa delaletleri kati değildir. Tevil yolu açıktır. Bir meselede tevil ihtimali varsa, o konuyla ilgili nassların zahir manalarına iman zorunluluğu yoktur. Bu sebeple Hz. İsa'nın nüzulüne inanmayan insanlar tekfir edilemez."
Reklam
Tevil varsa Tekfir yoktur.
Ebu Hanifeye göre Dini bilginin üretilmesinde, hadislerin sahih ol­masına, Kur'an'a ve akla ters düşmemesine büyük özen gösterirdi. Ona göre, kişi, ayetler üzerinde yaptığı akli yorumları dolayısıyla, küfre düşmez ve tekfir edilemez. Bir kimsenin, bir başkasının ayete getirdiği yorumu inkar etmesi, ayetin kendisini inkar değildir. Ancak bazı ayetler vardır ki, onlar açık ve seçiktir, yoruma ihtiyaç göstermez. Bu tür ayetlerin anlamını inkar, ayeti inkar demektir. Kı­saca, yorumun (tevil) olduğu yerde, yorum sahibini tekfir yoktur