Alper Canıgüz’ün henüz ilk cümlesinden beni olayların içine çekmeyi başardığı bir diğer eseri. Yazarımız ele aldığı psiko-absürt konuyu, sürükleyici ve akıcı bir kalem ile işleyip meraklı gözlerle, soluksuz şekilde okutmayı başarıyor yine. Vaktinizi ayırmaktan büyük keyif alacağınız, "yok artık" demekten bıkmayacağınız, eğlenceli bir kitap. Şimdiden iyi okumalar :)
kitap Ahmet HAŞİM'in günlük gazete yazılarından oluştuğu için farklı başlıklar altında kısa yazılar şeklinde ilerliyor. üslup ve ifadeler konusuna gelecek olursak 1928 yılında yazılmış olduğunu unutmamak gerek bu açıdan dili ağır denmese bile farklı gelebilir. aslında okuyucunun tam olarak dönemine göre değerlendirmesi gereken bir kitap. fransaya yapmış olduğu seyahate de yer veriyor haşim bu kitapta ve o dönemde ortaya çıkmış edebi akımlarla alakalı kişisel ve öğretici yorumlarda bulunduğunu söyleyebilirim. soluk soluğa okuyacağınız bi kitap demiyorum ancak yararlı şeylerle karşılaşacağınızdan eminim. dönem hakkında bilgi veriyor olması bile yeterli denilebilir. şimdiden iyi okumalar dilerim
Bize GöreAhmet Haşim · Etkileşim Yayınları · 20133,623 okunma
Alper CANIGÜZ hayran bırakan zekası, hayret ettiren kurgusuyla yeniden karşımızda. bu defa beş yaşında bir çocuk ile başarıyor tüm ilgimizi üzerinde toplamayı. kitabın giriş cümlesini de paylaşmadan edemeyeceğim '' beş yaş insanın en olgun çağıdır, sonra çürüme başlar. '' kitabı okumaya başladığınız ilk andan itibaren rahat ve sürükleyici bir şekilde konuya kapıldığınızı hissedebilirsiniz ve karakterimizin beş yaşında olduğunu da unutabilirsiniz sanırım kitabı güzel kılan yanlarından biri de bu. psiko-absürd Tatlı Rüyalar'ından sonra es geçilmemesi gereken bir eser olduğu kanaatindeyim. Pek fazla detay vermeden şimdiden iyi okumalar diliyorum :)
