biraz önce abim geldi, yüzü kararmış yine, korkunç hüzünlü görünüyor. "sarhoş musun?" dedim, "içmeden."
dedi. bana kızmaya gelmiş, koru üflediğim için. "suzan'ı
unutmak kolay mı oldu, unuttum mu sanıyorsun?" dedi. "nasıl mücadele ettim kendimle biliyor musun? günde
iki üç mektup yazıyordu. bir okusan başın döner güzelliğinden. açmadan cebimde gezdiriyordum. iyice sarhoş olunca yırtıyordum. sonra dayanamayıp parçalarını birleştirmeye, okumaya çalışıyordum. geberesiye ağlıyordum parçalara bakarken. şantiyede ırgat gibi çalışıyordum,
yorgun düşeyim de aklıma gelmesin diye. eve gelince bir şişe votka içip sızıyordum. gözlerimi kamaştıran inancımı kaybedince gördüm suzan'ın aşkının büyüklüğünü."
boş boş baktım abimin yüzüne. büyük aşktan korkan küçük adam.
beni neyin beklediğini bilmiyorum. ama beni güzel günlerin beklediğine inandığım günler çoktan bitti. o
günlermiş meğer güzel olan. şimdi günler beni olduğum yere çiviledi. kendi çarmıhımda sızlanıyorum.