"İmam Sehavî (rh) şöyle der: 'Timur, Cengiz Han'ın kanunlarına dayanmış ve onları temel esas haline getirmişti. Bundan dolayı birçok âlim, hükmettiği ülkelerde İslam şiarları kâim olduğu halde (yine de) onun kâfır olduğuna dair fetva vermiştir."
Faruk Furkan
Tanrı Türk'ü Korusun
METE HAN;
"TANRI bize TÜRK adını verdi ve bizi yeryüzüne Hakan kıldı!"🇹🇷
-BİLGE KAĞAN;
"Büyük dedem Bumin, büyük babam İstemi Kağan tahta oturmuşlar, TANRI Dağının eteklerinde Gök-Türkler adıyla büyük devlet kurmuşlar."🇹🇷
-ALP ER TUNGA;
"TENGRİ'DİR yaratan, TENGRİ'DİR üstün kılan. Beni yaratan da TENGRİ,
Murad Adj’nin araştırmalarına göre, takriben 200 bin yıl önce Altay’a yerleşen Tükler, Çin vakainamelerine göre, sarı saçlı ve mavi gözlü insanlardı. Bu bölgeye geldiklerinden itibaren bunlar mağaralarda yaşamaya başladılar.
Altay Türkleri hakkındaki bütün bilgiler meşhur arkeolog Aleksey Pavloviç Okladnikov’un uzun ve titiz çalışmaları ile
TİMUR HAN’IN DÜSTURLARI
Timur Han, cihangir bir devlet tesis etmesine ve muvaffakiyetine sebep olan husûsları bir düstûr hâlinde bir araya toplamıştır. Bu düsturlar şunlardır:
1- Allâhü Teâlâ’nın dinini, Peygamber Efendimiz Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem’in şerîatını dünyaya yaymayı esas edindim. Her zaman, her yerde İslâmiyet’in hükümlerine riâyet ettim.
2-
"
Bu çölü ancak ölmek isteyen biri geçebilir.
Emir Timur
"
Ordumu asla
buraya çıkarmam.
Napolyon
" Ordu bu çöle girerse
asla çıkamaz.
Cengiz Han
" ORDUYU HAZIRLA HASAN CAN!
SİNA ÇÖLÜNE GİRİYORUZ
YAVUZ SULTAN SELİM
Attila ve Strateji Savaşı
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Genç Tarihçiler Kulübü'nün konuğu olarak "Tarihçiler Medya" kanalında "Bozkırın Efendileri (Attila-Cengiz Han-Emir Timur)" üçlemesinin ilk bölümünde Sayın Cemil Dedeoğlu ile "Attila ve Strateji Savaşı" konulu söyleşi gerçekleştirdik.
Genç Tarihçiler Kulübü başkanı Sayın Adnan Beye, Sayın Cemil Dedeoğlu'na, emeği geçen herkese ve bu programın gerçekleşmesine vesile olan Sayın Hocam Prof. Dr. Ferit Baz'a içtenlikle teşekkür ederim.
Programı izlemek için bkz.
youtu.be/aDhH3wE-LLM?si=...
Hiçbir vakit Sultan ve Han ünvanlarını kullanmadı. Mührünü şöyle kazdırmıştı:
"Men Timur, Tanrı Kulu."
İstanbul 'un Fetih Süreci
İstanbul 'un Fatih 'ten önce üç ciddi kuşatma geçirdiğini biliyor muydunuz?
İstanbul 'a ilk tehdit 1305-1306 'da Osmanlı 'nın Aydos Kalesi 'ni feth edip burada bir akın merkezi kurmasıydı. Sonrasında ise 1329 Palekanon Savaşı ile Pendik'ten Üsküdar'a kadar tüm sahil ele geçirildi ve 1337 'de İzmit feth edildi. Daha sonra ise 1366 'da Birinci Murad Silivri 'yi feth etti.
Tüm bunlar İstanbul'a ulaşmak için hazırlık aşamalarıydı ve hepsi zincirin birer halkasını tamamlayarak bizi 29 Mayıs 1453'e ulaştıracak hamlelerdi.
1366'dan sonra ise Konstantinopolis üç büyük kuşatma geçirdi ancak bunlar zaferi getirmedi.
İstanbul 'a karşı ilk ciddi kuşatma Yıldırım Bayezid 'in 1394 'ten 1402 'ye kadar süren kuşatmasıdır hatta Bizans teslim olmaya hazırken, 1402 'de Timur tehlikesi doğuda kendini gösterince Bayezid bu kuşatmaya son verir ve Bizans kurtulur.
İstanbul 'a karşı ikinci ciddi kuşatma 1410 'da Musa Çelebi tarafından olur, bu kuşatma da Mehmet Çelebi 'nin Bizans 'la anlaşması ile başarısız kalır.
İstanbul 'a karşı üçüncü ciddi kuşatma 1422 'de İkinci Murad tarafından yapıldı ancak Anadolu 'da kargaşa olunca İkinci Murad kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldı.
İstanbul 'un zaferle biten son kuşatması ise 53 gün sürdü ve 29 Mayıs 1453 günü Fatih Sultan Mehmed Han orta çağı kapatıp, yeni çağı başlattı...