Timur Semerkant'ı tahtadan ve güneşte kurutulmuş kilden yapma bir şehir olarak bulmuş, sonradan onu Asya'nın Roma'sı haline getirmişti.
Sayfa 185Kitabı okuyor
Sultan Ahmet'ten Timur'a
Diyorlar ki sen savaşta aksak olmuşsun;
Fakat ben kaçarken hiç topallamadım.
Sayfa 181Kitabı okuyor
Toktamış'a Mektup
"Hangi şeytana uyup da bir türlü kendi sınırlarının içinde rahat oturamıyorsun? Zaferlerimin tarihini, barışla savaşın benim gözümde bir olduğunu da biliyorsun. Dostluğumu da, gazabımı da denedim. Beğen beğeneceğini ve bana haber ver ." diyordu.
Sayfa 141Kitabı okuyor
Timur, Bağdat’ı aldıktan sonra, şehrin en bilgin alimlerini huzuruna çağırttı. İlmine en güvendikleri iki alimi getirdiler. Timur sordu: “Ey şehri İsfahan bilginleri, iki tarafın da askerleri öldü. Söyleyin bakalım hangi tarafın askerleri şehit sayılır?” Alimlerin ilki “Tabii ki senin askerlerin şehitlik mertebesindedir Timur Han” dedi. Timur diğer alime dönerek “Sen söyle bakalım, hangi tarafın askerleri şehittir?” diye sordu. Alim biraz çekinerek de olsa “Hangi tarafın askerleri gerçekten Allah için cenk etmişse, onun askerleri şehittir” dedi. Timur bu cevaptan çok memnun oldu ve o alimi çadırına davet edip, kendisiyle Semerkand’a dönmesini teklif etti. Diğer aliminse derhal kellesini vurdurdu. Ve şöyle dedi: “Allah’tan korkmayıp benim gücümden korkan birinden alim olmaz, Böylelerinin hakkı ölümdür!”
Sayfa 53
Gücü elinde bulunduran ,herkes farklı davranıyor.
Timur ister askeri fetihlerini ,ister iç siyaset düzenlemelerini meşru kılmak için olsun, işine geldiği zaman Cengiz Han yasalarindan, gelmediği zaman islamdan faydalanırdi.
Sayfa 111Kitabı okuyor
