her hikayedeki her karakter,iyiyle kötü,doğruyla yanlış arasında gidip gelebilirdi.ama farkı görebilenler iyi insanlardı.bütün suçu kabullenip hatayı itiraf etmek de zor ve tevazu gerektiren bir hareketti..
her pencerenin ardında bir alınyazısının beklediğini,her kapının bir yaşantıya açıldığını hissettim yine-gözlerimi yaşartacak kadar beni mutlu eden bir duyguydu bu;bu dünyanın çeşitliliği her yerdeydi ve böceklerin ateşli parıltıyla çürümeleri gibi en sefil köşe bile önceden belirlenmiş olaylarla doluydu..
korku cezadan çok daha beterdir,çünkü ceza bellidir,ağır da olsa,hafif de,hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar,o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir..
gözyaşlarımı yapayalnızken deniz kıyısındaki kumlara gömsem daha iyi olmaz mı?ama ben asla ağlamadım,çünkü gözyaşları düşüncelere dönüştü,gözyaşları kadar acı düşüncelere..