Başlıyoruz
Freud rüyayı 24 temmuz 1895'te, sabaha karşı gördüğünü belirtir. Uyandığı anda rüyayı not eder.
Sayfa 49 - Metis - ötekini dinlemek
Hakikaten yalnız varlık, insanlar tarafından terk edilmiş olan değil insanlar arasında acı çekendir; kendi çölünü peşi sıra panayırlarda sürükleyen ve mütebessim cüzzamlık, tamiri imkânsızlık komedyenliği yeteneklerini sergileyendir.
Sayfa 49 - Metis yayınları
Manidar
Kader – mağluplar terminolojisinin gözde sözcüğü... Devasızlığa bir isim kadrosu bulmaya meraklıyızdır ve isimler icat ederek, felâketlerimizin üzerine asılı aydınlıklarda bir hafifleme ararız. Kelimeler merhametlidirler: Narin gerçeklikleri bizi kazandırır ve teselli eder...
Böylelikle hiçbir şey isteyemeyen "kader", bizim başımıza geleni istemiş olur...
Sayfa 47 - Metis yayınları
Okur Takip Önerileri
Ve fazla olgun bir çağın negatif kahramanlarıysak, bizzat bu olgu dolayısıyla, onun çağdaşlarıyızdır: Zamana ihanet etmek ya da onun ateşli bir taraftarı olmak, -görünürdeki karşıtlığın ardında- aynı katılım fiilini ifade eder.
Sayfa 44 - Metis yayınları
Altın Orta
Çare bulma saplantısı bir uygarlığın sonunun belirtisidir; selâmet arayışı da bir felsefenin sonunun... Platon ve Aristoteles bu kaygılara sadece denge gerekliliğinden boyun eğmişlerdi, ancak onlardan sonra bu kaygılar her alanda baskın çıktı.
Sayfa 42 - Metis yayınları
Freud, psikopatolojiye özgü alan hakkında giderek daha çok bilgi sahibi olsa da, bu alanın normal ve genel psikolojinin alanıyla ne ölçüde kesiştiği hakkında bir fikri yoktur; bunun için, iki alan arasında aracı olan ve bireyin normal durumdan patolojik duruma nasıl geçtiğini kavrama olanağını sağlayan ruhsal bir görüngü bulması gerekecektir. Ve bu koşulu pekâlâ karşılayacak gibi görünen bir görüngü giderek daha çok dikkatini çekmektedir: Herkes tarafından, hemen her gece en az bir kez görüldüğüne göre normal bir görüngü olan, kısa bir halüsinasyon olduğuna göre de patolojik bir görüngü olan rüya.
Sayfa 34 - Metis - ötekini dinlemek
Tıp bayramımız kutlu olsun!
O kadar yakınını kaybetmesine rağmen; o ağır dersleri vazgeçmeden çalışan dönem arkadaşlarım, Hikmet Boran'dan bize miras kalan mücadele ruhunun en güzel temsilcisinin o arkadaşlarım olduğunun farkındayım... Unutmayacağım, unutturmamaya çalışacağım! Bayramımız kutlu olsun❤️
Uçmak ne ki, yerde leş arıyorsa gözler! İşte akbabalar da uçuyor gökte kara lekeler bırakarak. Var mı uçabilen kalbinin üstünde!
Sayfa 26 - Şule yayınları
Ölmeye başlıyordu övgüden hoşlanınca ruh. Bu yüzden şehirdeki ölüler mezarlıktakilerden çoktu.
Sayfa 24 - Şule yayınları
İki kaos finalisti, majör aşka çarpmıştık;
Mikail'in avucunda toz olurken yaz,
derdim: Vicdan azabı depoladım.
Derdin: Zülfikar'la harakiri yapılmaz.
Sayfa 13 - Sel
