Şeyma TAMER
@tmrrsym
8 okur puanı
Nisan 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Yetkiler ve ödevler, sahiplerince, muhataplarınca ve ilgililerce başka başka yorumlarla tanımlanmakta ve bu yüzden bir yandan, en realist değişim zaruretleri gözden kaçırılmakta, öte yandan da, en basit bir düzeltmeyle giderilebilecek eksiklikler bile, ancak en radikal çözümlerle karşılanabilecekmişcesine bir hava doğrulmasına cesaret edilebilmekte.
Filistin, İslam dünyası için cami avlusunda bulunmuş bir bebek gibi adeta. Tamamen terk edilemiyor, ama eve alınıp öz evlat gibi de bakılamıyor. Belli zamanlarda dile dolanan, hamasi nutukların içinde adı bol bol geçen, ancak bir türlü rekabet ve düşmanlıklara meze olmaktan kurtulamayan bir konu Filistin.
Sayfa 112Kitabı okudu
İslam adını kanunlardan, emir ve yasaklardan, talep ettiği bedensel ve ruhsal çabadan değil, tüm bunları kapsayan ve aynı zamanda aşan, bir marifet anından, ruhun zaman ile örtüşme kuvvetinden, bir mevcudiyetin sunabileceği
her şeye tahammül etme dirayetinden, tek kelime ile teslimiyet hakikatinden almıştır.
Ey teslimiyet, senin adın İslam’dır!
Okur Takip Önerileri
Acziyet ve güvensizlik hissinin bir neticesi olarak zuhur eden teslimiyet yeni bir güce, yeni bir güven sahasına dönüşmektedir. Allah’a ve O’nun planına inanmak, bize hiçbir şeyin telafi edemeyeceği ve yerine konulamayacağı bir güven hissi vermektedir.
Görüyoruz ki insan mefhumu, insan zihninde ikili,neredeyse birbirine tamı tamına zıt iki anlam yaratır. ‘’İnsanız’’ ifadesinin anlamı; hata yaparız, güçsüzüz, bedenselizdir. ‘’İnsan olalım’’ çağrısı üstün bir şeylere sahip olduğumuzu, daha ulvi görevlerimiz olduğunu,bencilliğimizi bırakıp iyilik sever olmamız gerektiğini telkin eder. ‘’Sen dünyevi olandan bahsediyorsun’’ diyerek azarlıyor İsa Petro’yu, ilahi olanı insanın karşısına koyarak. İnsancıllık, insanilik, hümanizm ‘’insan’’ kelimesinden gelir ve daha üstün ahlaki eğilimleri işaret eder. İnsan ismine aynı oranda bağlı mefhumların bu ikili anlamı, insanın fıtratındaki iki katmanlılıktan kaynaklanır. Bu katmanlardan birinin kökeni dünya iken, diğeri ‘’semadan’’ gelir.
Yolun istikameti Allah’ın garantisi altındadır. Kişilere değil de yola odaklandığında, insan tek başına bile kalsa sahil-i selamete kavuşur.
Kişinin mâlâyaniyi (kendisine yaramayanı, boş ve faydasız işleri) terketmesi, onun İslam’ının (Müslümanlığının) güzelliğindendir. (Tirmizi, Zühd,11; İbn Mace, Fiten, 12.)
Hem mevcut olmamak, hem de benzemek. Sizin mevcutlar hakkındaki fikriniz işte bu! Hem bir şeye yok der, hem de onu başka bir şeye benzetirsiniz. Halbuki Allah’ı hiçbir şeye benzetmediğiniz halde ona var diyorsunuz.
Sayfa 15Kitabı okudu
Kur’an, göstermelik kibarlıklarla değil sade ve makyajsız gerçeklerle doludur.
Sayfa 34Kitabı okudu
