Rus, başını önüne daha da eğdi, sonra ansızın boğuk bir sesle, "Sağ ol, bayım," dedi ve arkasını döndü. Aşağı doğru ağır ağır inmeye başladı. Müdür, uzunca bin süre arkasından bakti, hatta adamın han yoluna değil, göle inen basamaklara yönelmesine şaşırdı. Derin derin içini çekti ve sonra oteldeki işinin başına döndü.
Ne garip rastlantıdır ki, boğulmuş adamın çıplak cesedini ertesi sabah yine aynı balıkçı buldu. Adam, kendisine armağan edilen pantolonu, bereyi ve ceketi özenle sahile bırakmış ve geldiği sulara yeniden dalmıştı. Olayla ilgili bir tutanak hazırlandı, ancak yabancının soyadı bilinmediği için, mezarının başına ucuzundan bir tahta haç konuldu; isimsiz yazgıların üzerinde yer alan, Avrupamizi şimdi baştan başa kaplayan o küçük haçlardan biri...