Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ana kucağı mı Kreş mi Çocuk Hangisini Tercih Eder?
Toplumsal cinsiyet eşitliği projesi ile toplumları bozmayı amaç edinmiş küresel aktörlerin önündeki en büyük engellerden biri sağlam aile yapısıdır. Ülkemizde “kadın istihdamı” adı altında anneliği ve ev hanımlığını tercih eden kadınlar iş hayatına davet ediliyor. Ülkemizde henüz Batı ülkeleri kadar kadınlar iş hayatında değiller. Son
İstanbul Sözleşmesini Okudum -1- İstanbul Sözleşmesi üzerinden ciddi bir tartışma var. Özellikle Pınar Gültekin’in vahşice katledilmesinden sonra “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” sloganı ile sözleşme karşıtlarına karşı ciddi bir kampanya yürütülmekte. Aslında İstanbul Sözleşmesi artık tamamen siyasi bir mecraya çekilmeye çalışılıyor.
Reklam
Toplumsal Cinsiyet Rolleri
III ''Kadınsılık ya da kadınlık, erkeksilik ya da erkeklik tümüyle toplumsal ve kültürel hâdiselerdir. Birbirinden değişik zaman ve yerlere göre farklılık gösterebilmektedir. Herhangi bi' coğrafyada bi' topluluk ya da toplumun kadın ya da erkekten beklediği roller, diğerininkiyle tutmayabilir. Bu, kültürün habercisidir.'' -Pelin Vargel Pehlivan/Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Kuramsal Yaklaşımlar isimli makalesinden-
Toplumsal cinsiyet adı altında okunan kitaplar erkek ve kadının hür olup, birbirilerine bakış açılarını erkek ve kadın olarak değil sadece “insan” adıyla söylenerek tek bir cinsiyet altında toplama gayretin de. Erkek erkektir kadında kadındır diyemiyorlar yani. Kadın erkek eşitliği yine bugün toplumumuzda tetiklenmek üzere türk aile toplum yapısını değiştirmeye kalkışıyorlar. Açıkçası ben erkeğin erkek olarak kadının kadın olarak yerini bilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Kadın ve erkeğin rolleri değişmeye yüz tutmuş. Bu yüz tutma eğilimi cinsiyet anlamındadır. Sömürü, şiddet, eza ve cefa anlamında değildir. Güçlü olanın güçsüzü her anlamda ezmeye çalıştığı bir ortam da cinsiyetlikten bahsedilemez. Avrupa dizilerini izlerken bizlere verilen tek tip aile, yalnız yaşamaya meyil veren sahneler görüyoruz, bunlar özgürlük kılıfında bizlere sunuluyor. Gökkuşağı rengini kendilerine sloganlaştıran, sembol haline getiren bir kitlenin varlığı ülkemiz de bu vahim durumun kimler tarafından desteklendiğini belirtiyor. Şu haber de ünlü bir oyuncu var ve bunu destekleyen normalleştiren insanların filmlerini hayranlıkla izliyoruz gabile.com/haber/colin_far...
Toplumsal Cinsiyet Rolleri
IV ''Bütün toplumlar tarihi akışta kendini kurmak, sağlamak ve devam ettirmek üzere yol almıştır. Bu güzergâh, toplumun doğada hazır halde bulduklarının üzerine doğal olmayan, tamamı kültürel şeyleri eklemeleriyle biçim kazanır. Tarihsel süreçte toplumsal olarak üretilmiş sayısız üründen biri de toplumsal cinsiyettir. Toplumsal cinsiyet, biyolojinin kodladığı maddi bedenlere manevi anlamlar yükleyerek, onları kültürel olarak tanımlamak ve ayırmaktır. Kadın ve erkeği, kadınlık ve erkeklik denen rol ve statüler bütünüyle özdeşleştirmektir. Bu ayrım, kadının aleyhine bi'çok eşitsizliğin doğmasında başrolü oynamaktadır.'' -Pelin Vargel Pehlivan/Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Kuramsal Yaklaşımlar isimli makalesinden-
Feminizm, temelini kadın özgürlüğüne dayandıran; kadın haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılması için başlatılmış bir mücadeledir. Odak noktası; eğitim, iş, çocuk bakımı vb. konularda eşit haklardan yasal kürtaj hakkına, taciz tecavüze karşı yapılanmaya, homoseksüel haklara kadar uzanır. Toplumsal cinsiyet, cinsiyet rolleri, kadın hakları, cinsiyet eşitsizliği temel araştırma konularıdır. Bu kavram ilk olarak Charles Fourier tarafından 19. yüzyıl başlarında ortaya atılmıştır. Fourier; "sosyal gelişme"nin ancak bir toplumda kadınlara daha fazla özgürlük tanındığında mümkün olacağını savunmaktadır. Modern anlamda bir felsefi akım ve hareket olarak Feminizm sürecinin başlatılması ise Lady Mary Wortley Montagu ve Marquis de Condorcet gibi özgür düşünürlerle birlikte aydınlanma döneminde görülmüştür. "Uzman Psikolojik Danışman Hilal Yardım"
Reklam
10 MADDEDE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ NEDİR?
1. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği'nin (TCE) Anlamı... - " Feminist gruplar cinsiyeti ikiye ayırmaktadır. Onlara göre bir doğuştan getirdiğimiz biyolojik cinsiyet (sex) bir de sonradan kazandığımız cinsiyet vardır. Sonradan kazanılan cinsiyete toplumsal cinsiyet (gender) denilmektedir. Kadınla erkeğin sosyal rol ve davranışlarının sebebi
BBC Türkçe Sema Maraşlı ile Röportaj Müslüman bir feminist olmak mümkün müdür? İslam’ın ilkeleri ile feminizmin argümanları birbirine tamamen zıttır. Kendini “Müslüman feminist” olarak tanımlayan birisi dilinde İslam’ı kabul etmiş biri olabilir fakat özünde İslam’ı anlamamıştır. İslam’ı anlamış olsa kendini feminist diye tanımlayamaz. İslam
.... Sen çok güçlü bir kadınsın “Sen çok güçlü bir kadınsın, böyle ne istediğini, nasıl davranması gerektiğini bilen kadınlar benim çok hoşuma gidiyor, kimseye bağlı değilsin.” Bu sözleri, otobüs durağında benimle birlikte bekleyen çiftin konuşmasına kulak misafiri olduğumda duydum. Meselemiz bu türden modern kadın tarifleri. Kimseye ihtiyacı
Türkiye'de Feminist Çalışmalar
I ''Osmanlı imparatorluğunda yirminci yüzyıla kadar kadınlar, kamusal alanda örtü ve harem olgusu ile tecrit edilmiştir. Miras hukukunda ise erkeğin yarısı kadar mülkiyet hakkına sahiptir. Kadınlar, hukukun ve göreneklerin sınırladığı alan içinde, zevcelik, özellikle de dinsel olarak yüceltilen annelik rolleri sayesinde otorite ve uygulama olanağına sahiptir.'' -Pelin Vargel Pehlivan/Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Kuramsal Yaklaşımlar isimli makalesinden-
88 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.