Kocasının, hafızasının derinliklerinde gömülü olan paha biçilmez kemanının varlığını duyumsuyor. Kemana göz koyarak hafızasının kilidini kadının saç tokasıyla açıyor. Gizli keman kutusunu buluyor ve muzaffer bir şekilde parlak müzik aletini iki elinde tutuyor.
Önce bir piyano sonatı dinler, ardından yağmur durmaksızın yağarken, Beethoven'ın Pastoral Senfoni'sini açar, büyük besteciye, Viyana ormanlarındaki kuşların şarkıları eşliğinde kırlara yaptığı destansı yürüyüşe eşlik ederdik.
Patti Smith, "Hiçbir şey hakkında yazmak o kadar da kolay değildir." diyerek kitaba başlıyor. Bu cümleyi okuduğum an içimde beğeneceğime dair hisler oluşmaya başlamıştı. M treni'ni okurken kendimi sohbet ediyorum gibi hissettim, Patti Smith'in yazım dilinden olsa gerek.
Patti Smith, anılarını, hayallerindeki dünyayı bize okurken öyle bir geçiriyor ki kendinizi cümlelere hayran hayran bakarken bulabiliyorsunuz. Kitabın arka kapağında yazan "Bir sanatçının hayata yazdığı bir aşk notu M treni." cümlesi bazı şeyleri içinizde oluşturmaya yetiyor aslında. Çok dolu bir günün ardından kafanızı rahatlatabileceğiniz, adeta terapi gibi bir kitaptı.
Patti Smith gerçekten de bizler için yazıyor ve de söylüyor. Okuduğumda bana kattığı hisler için minnettarım.
"Yazarlar ve yazma süreçleri. Yazarlar ve kitapları." (syf.70)
M TreniPatti Smith · Domingo Yayınevi · 2015428 okunma