Ateş mi, Vâris mi?
"Şeytana uyan, Şeytandır. Şeytana sırt çeviren, Peygamber vârisidir... Bu yolda sapıtan, vahşidir." K.T. Açıklama: Meleklerin büyük olanı elbette ki Cebrail(aleyhisselam)dır. Lakin, bir insanın üst mertebe ile dibi seçmesi kendi iradesi ile alakalıdır. Yaradan O'ki, kulunu bir günah içinde bulsunda, ondan razı gelsin. Rabbini
240 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bu aralar Islama zarar veren fikirlerin ne kadar yaygınlaştığını görüyorum hele ki sosyal medya’da. Ne yazık ki konuyla pek alakadar olmayana zamanla mantıklı gelebiliyor ve parasit gibi yayılıyor. Bu kitapta Sünneti reddedenlerinin itikâdi görüşlerinin ne kadar saçma ve asılsız olduğu delillerle ispatlanıyor. Sadece Kur’an bize yeter mi?
Sünneti Reddeden Kur’an Müslümanlığı
Sünneti Reddeden Kur’an Müslümanlığıİhsan Şenocak · Hüküm Kitap · 2017688 okunma
Reklam
Dininizi doğru öğrenin yoksa yasadiginizi din zannedersiniz
REYNMEN diye bi cahil dinsiz ÇIKIP tövbe haşa tanrı saza vurdu diye bi şarkı yapmış ve ben Müslümanım diyen onca insan dinleyip beğenmiş şarkıyı... insanı kafir yapacak bu söz ve şarkı N'kadarda hoş güzel gelmiş ben Müslümanım diyen insanlara... sanki seytan dokunmuş şarkıya güzel hoş gelsin olsun..? insanlar cehennem yolunu tutsun diye... doğan karaca
Saadeti ve saltanatı daim olsun, Müslümanlar'ın Halifesi Devletlû Padişah Efendimiz'in istib... Tövbe! Hâşâ! Efendimiz'in devri bir huzur, sükûn ve sükût devriydi. Huzuru imamlar hutbeleriyle câmilerde, sükûnu polisler sopalarıyla sokaklarda, sükûtu ise hafiyeler jurnalleriyle şehirde sağlardı.
Sayfa 101 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
ŞU AN OKUYACAĞIN BU YAZI SENİ SENDEN ÇIKARABİLİR O YÜZDEN OKUMADAN GEÇSEN DE OLUR. Ey Genç sana sesleniyorum şu an korkuyor musun bilmiyorum ama? Bence korkmalısın... Neyden mi? Peki sana bir sorum daha var arzularının isteklerine göre mi davranırsın yoksa istemediklerine göre mi? Karar senin çünkü bu hayatta yaşıyorsan ve yaşatıyorsan da
Saadeti ve saltanatı daim olsun, Müslümanlar'ın Halifesi Devletlü Padişah Efendimiz'in istib... Tövbe! Haşa! Efendimiz'in devri bir huzur, sükun ve sükut devriydi. Huzuru imamlar hutbeleriyle camiilerde, sükunu polisler sopalarıyla sokaklarda, sükutu ise hafiyeler jurnalleriyle şehirde sağlarlardı. Ama günün birinde, Boğaz Vapuru Köprü'ye yanaştıktan sonra Babıali'nin ürkek, ruhsuz ve ağlamaklı memurları tam da Eminönü'ne çıkmışlardı ki, küçük dili titreyecek şekilde boğazını yırtarcasına bağıran bir gazeteci çocuğun şu çığlığını işitiverdiklerinde korkudan elleri ayakları gevşedi: "Hürriye-aaat! Müsava-aaat! Uhuvve-aaat!"
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
270 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.