Gülşiir Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak
Gönüle keder girince , Sevinç geri gelmez ki ! Eğer düşersen bir kuyuya , Kimse susamaz , Su içmeye gelen olmaz ki ! Sırtımda azigim , Ayağımda eskimiş ayakkabilarim ; Tozlu yollar dumanlanir dururda Geçen yıllar geri gelmez ki ! Eski aşkların hayaline dalmış Tekrar sevmeyi beklerken Aşk , yorgun kalpleri terkedince , Bir daha geri gelmez ki ! Hayatın her yerine ekilmiş Küçük mutluluklarim olmalı Gectigim duraklarda Şen gülücükler kalmalı Ölüm geldiği zaman Hayat geri gelmez ki !
Reklam
Bakkal Amca
Bedavadan biraz pahalı dedi Hamit amca. Pis bakkal mı diyeceğim adama? Hamit amca diyor tüm mahalle, biliyor hepsi ne mal olduğunu. Yeni getirdiği Çin malı ıvır zıvırları satmaya çalışıyor herkese. Kazıklanmaya en uygun model de benim ona göre. Küçüklükten beri hastayım böyle şeylere ya, kırk yaşında adam, her geçişte takılıyorum buraya. Fıstık
Sen yanımdayken o tozlu yollar aşka gider... sen sonumuzu yazsan inan dayanamam ölürüm ben...
1957 – 59 İstanbul, Fatih, Bütün gün beni, bu kâğıtların başında oturmaya iten yalnızlığımı düşündükçe acımın artmasını istiyorum. Bu büyük, kalabalık şehirde hiçbir teselli yok benim için. Acım, çok önceleri, başka sokakların, başka pencerelerin, yatak odalarının, bütün o anlamsız eşyanın bulunduğu ortamda çok daha büyüktü. Şimdi başka bir
GÜLŞİİR Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak isterim, hangi
Reklam
187 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.