Travma diliniz yani hayatınızdaki acı verici deneyimleri ve karmaşık ilişkileri tanımlarken kullandığınız sözcükler ve cümleler olacaktır. Bu travma dilinin kaynağının kendiniz olduğunu düşünebilirsiniz. Bu dili, ebeveynlerinizden veya büyükanne ve büyükbabalarınızdan veya daha uzak bir geçmişteki atalarınızdan ödünç aldığınızı, size ait olmayan bir hikayeyi yeniden anlatmak için aldığınızı öğrenmeniz olasıdır. Bu travma dili hem sözlü hem de sözsüz olabilir. Sözlü olduğunda, en derin korkularınızı ve en zor ilişkilerinizi tarif etmek için kullandığınız kelimelerde bu eski tarihin yaşadığı fark edilebilir. Söze vurulmadığında, rahatsız edici bir olaydan sonra ortaya çıkan fiziksel veya duygusal semptomlarda yaşar. Belli bir yaşa geldiğinizde aniden ortaya çıkan korku ve endişelerde vücut bulabilir; hissettikleriniz aile geçmişinizdeki atalarınızdan birinin travmatik bir olayı yaşadığı yaşla aynı yaş olabilir. Sözel olmayan travma dili, depresyonunuzda ve yıkıcı davranışlarınızda; özellikle aile geçmişinizdeki travmaya benzer bir durum yaşadıktan sonra ortaya çıkan sabote edici davranışlarla ortaya çıkabilir. Sözel olmayan travma dili, ilişki mücadelelerinizde, ekonomik yetersizlik ya da başarısızlıkla tekrar tekrar yaşadığınız olaylara da yansıyabilir.