Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

travel travell

Bugün pazar Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün Bu kadar benden uzak bu kadar geniş Bu kadar mavi olduğuna şaşarak Kımıldamadan durdum Sonra saygıyla toprağa oturdum Dayadım sırtımı duvara Bu anda ne düşmek dalgalara Bu anda ne kavga ne hürriyet Bu anda ne düşmek dalgalara Bu anda ne hürriyet ne karım Toprak, güneş ve ben Bahtiyarım
Reklam
Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip... Nerede olursan ol, İçerde, dışarda, derste, sırada, Yürü üstüne - üstüne, Tükür yüzüne cellâdın, Fırsatçının, fesatçının, hayının... Dayan kitap ile Dayan iş ile Tırnak ile, diş ile Umut ile, sevda ile, düş ile Dayan rüsva etme beni.
Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım, Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça… Ve ellerim, kelepçede, Tütünsüz, uykusuz kaldım, Terketmedi sevdan beni…

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Ve kadınlar Bizim kadınlarımız, korkunç ve mübarek elleri ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz, ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen, ve dağları kaçırıp uğrunda hapis yattığımız, ve ekinde, tütünde , odunda ve pazardaki, ve karabasana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar bizim kadınlarımız "
Sayfa 216Kitabı okudu
Ahmakların batıl inançlarını reddeden mantıklı insan onların düşmanı haline gelir.
Reklam
Vahşilik, kötülük olmanın çok ötesinde, Doğa'nın içimize kattığı ilk duygudur.Çocuk akıl çağına gelme den oyuncağını kırar, annesinin memesini ısırır, kuşu nu boğazlar; daha önce de söylediğim gibi, Doğa'nın kanunlarının bizden çok daha net olarak görülebil diği hayvanlara vahşilik işlenmiştir; vahşet duygusu, Doğa'ya uygarlıktan daha yakın olan yabaniler arasın da daha yaygındır; o halde vahşiliği sonucu olarak görmek saçmadır.
İnsan nedir ve insanla bitkiler arasındaki, insanla hayvanlar arasındaki fark nedir? Elbette hiç fark yok tur. Onlar gibi rastlantı sonucu dünyaya yerleştirilmiş, onlar gibi doğmuş, üremiş, çoğalmış ve azalmış, onlar gibi yaşlanmış ve Doğa'nın organik yapıları nedeniy le her hayvan türüne uygun gördüğü yaşam süresinin sonunda hiçlikte kaybolmuştur.
Doğmadan önce, biçimsiz maddenin ayırt edile mez bir parçasından başka bir şey değildin. Ölümden sonra, öylece, bu bulanık hale geri döneceksin.Yeni varlıkların şekil verileceği hammadde haline gelecek sin. Bu doğal süreçte acı olacak mı? Hayır! Haz? Ha yır! Şimdi, bunda korkacak bir şey var mı? Kesinlikle hayır! Ve hala insanlar ahirette acıdan korunma umu duyla dünyada hazzı lanetliyorlar. Budalalar ölümden sonra acı ve hazzın varolamayacağını kavrayamıyor lar: kozmik anonimliğin hissizlik durumu var: bu ne denle, hayatın kuralı 'keyfine bakmak' olmalıdır!
Hayatının en mutlu zamanlarını iyi değerlendir: bu zamanlar öyle kısa ki! Bu günleri iyi değerlendi rerek yeteri kadar mtıtlu olursak, nefis anılar yaşlılı ğımızda bizi teselli etmeyi ve eğlendirmeyi sürdürür. Bunları kaybedersek? Can yakıcı pişmanlıklar, vicdan azapları bizi yakar ve ölüme yaklaştıkça yaşlılığın ıs tıraplarıyla birleşip gözyaşları ve acıyla bizi çevreler.
Kişi yeterli olana sahip olduğunda çok fazlasına sahip olmuş demektir.
Reklam
Öldüğümüzde ölürüz. örümcek ağı bir kez koptu mu, insan gövdesi çürüyen bitkisel bir madde yığınından başka bir şey değildir. Solucanlar için ziyafet. Hepsi bu. Söylesene, ölümsüz bir kişi fikrinden, birisi öldüğünde diri kaldığı inan cından, hayatı yavaşlayarak durduğunda, ruhunun -ya da adına her ne diyorsanız- uçtuğundan daha gü lünç ne olabilir.
. . .dünyada kötülüğe izin veren Tanrı'dır oysa kudreti bütün kötülükleri engelleyebilirdi.
. . .a nlamadığım bir şey yüzünden, daha az anladı ğım bir şeyi kabul etmemi nasıl istersiniz?
. . . dürüst fikirli kişilerin o narin utancı, suçluların nefret dolu sarhoşluğundan çok farklı ...
. . .hangi hükümetin yönetiminde olursa olsun, nüfus, yaşam imkanlarını aştığında toplum çürür.