Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türk Musikisi
Musiki dilin anlatamadığını anlatır.Alet bizi kâinatın içinde gizli bulunan kozmik musikiye götürür.Mevlana'yı coşturan insan sesi değil,neydi.Neyi de insan üflüyordu ama,ney insandan çok daha farkli şeyler söylüyordu.
Tanbûri Cemil Bey
Nazım Hikmet’in çocukluk çağında güzel sanatların her branşını karşı eğilimi vardı. Musıki alanında bir tanbur dahisi olarak nitelenen Cemil Bey, Nazım Hikmet’in hayran olduğu abidelerdendi. Tanburi Cemil Bey’in dördüncü ölüm yıldönümünde 19 Kasım 1920 günü -Kadiköy’deki bir sinema salonunda anma töreni yapıldı. Nazım Hikmet bu toplantıda (Cemil Ölürken) adlı şiirini hüzünlü bir edayla okudu. Bu şiir, herkesi etkilemişti. Türk musıkisi ve edebiyatı konularında hayli bilinçli olan Refii Cevat (Ulunay) o dönemin basınında -sahibi olduğu(Alemdar) gazetesinde, Nazım Hikmet’in bu şiirini övgüyle yayınlamıştı. Rel'ıi Cevat, makalesinin sonun eklediği notta şöyle diyordu: “ Refıki şefikım (şefkatli arkadaşım) Hikmet Nazım Bey’in mahdumu (oğlu) Nazım Hikmet’in Cemil merhum için inşad ettiği şiirden dolayı kendisini tebrik ederim. Bu güzel şiiri aynen koyuyorum.”
Reklam
Türk Sanat Musikisi
TEREDDÜT | Orhan Seyfi Orhon *** Sarahaten, acaba, söylesem darılmaz mı? Darılmak adeti, bilmem ki çapkının naz mı? Desem ki: "Ben, seni...", yok, dinlemez ki, hiddet eder! Niçin? Bu sözde ne var? Sanki hiddet etse ne der? Desem ki: "Ben, seni pek..." Ya kızar, konuşmazsa? Derim: "Bu çektiğim, insaf edin, eğer azsa..." Desem ki: "Ben, seni pek çok..." hayır, kızar bilirim, Tereddütüm acaba hiddetinden az mı elim? Desem ki: "Ben, seni pek çok... Sakın gücenme emi, Sakın gücenme, eğer anladınsa sevdiğimi..." *** Münir Nurettin Şelçuk öyle bir yorumlar ki, derin bir "ahh" dedirtir dinleyenlere... youtu.be/fup8rgExYEg
Aşk
İsmini çok az insanın (gerçekten çok az) bildiği bir kadın şairimiz; Melek Hiç Hanımefendi. Türk Sanat Musikisi'ne aşina olanların çok iyi bildiği muhteşem bir şarkının güftekârıdır. "Bir kızıl goncaya benzer dudağın Açılan tek gülüsün sen bu bağın Kurulur kalplere sevda otağın Kim bilir hangi gönüldür durağın? Her gören göğsüme taksam
‘’ Sözün kısası: Kendimize dönelim. Ahlâk, edebiyat, musiki, giyim, zevk, yemek, eğlence, hukuk, aile, görenek, gelenek ve her şeyde milli olalım. Milliyetçi dergiler ortalığı kapladıktan sonra, o paçavra gibi komünist şiirleri(!) ortalıkta azaldı. Bir de şu caz denilen zenci musikisi, balo denilen Avrupa rezaleti, bar denilen Amerikan kepâzeliği kalksa, hele şu tercüme kanunlar yerine milli örf ve ahlakımızdan alınmış yasalar yapılsa, yani tam manasıyla milli olsak ne olur biliyor musunuz? Yine dünyanın birinci milleti oluruz.’’
826 öğeden 811 ile 825 arasındakiler gösteriliyor.