Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Martin Luther Müslüman Türklerin Avrupayı tehdit ettiği kendi dönemini son günlerin işareti olarak görür. Sofra Konuşmaları'nda şöyle yazar: ''Deccal, papa ile Türk'ün birleşimidir; yaşam dolu bir canavarın bedeni ve ruhu olmalıdır; deccalin tini ya da ruhu papa, eti ya da bedeni ise Türk'tür.''
Sayfa 157Kitabı okudu
196 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HakanTürk / M. Ali Ağca Kimdir?.. Kitaplarında, Hakan Türk bugüne kadar yaptığı görevlerin dışında, denilerek hangi görevlerde bulunduğu yazmamaktadır. Halen merkezi Amerika'da olan International American Assocation Başkanlığı ve The World Medical Assitance Assocation 2. Başkanı olarak görev yapmıştır. 1962 yılından beri yurtdışında yaşamakta olan Hakan Türk'ün 100'e yakın kitabı, yüzlerce haber, makale ve benzeri yazı dizisi vardır. M. Ali Ağca, yalnızca ülkemizde değil, dünya çapında meşhurdur. En son Papa II. Jean Paul'e suikast girişiminde bulundu ve yakalanarak 20 yıl İtalya'da, 7 yıldan fazlada Türkiye'de hapis yatarak, tahliye oldu. Malatya'da doğan, üniversite eğitimi için önce Ankara'ya, sonra İstanbul'a geçen Ağca, silah kaçakçılarının elinde, Abdi İpekçi'den sonra Papa suikastini gerçekleştirerek dikkatleri üzerine çekti. 1990 ve 2000'li yıllarda hep gündemde kaldı, erken tahliye edildiği iddiasıyla medyanın başlattığı kampanya sonunda tekrar cezaevine gönderildi, daha sonra tahliye olabildi. M. Ali Ağca, MHP ve Türk Devleti aleyhine hep kullanıldı, uzun zamandır sesi çıkmıyor. Kitap, M. Ali Ağca'yı övmek veya yermek amacıyla değil de gerçek kimliğini ortaya koymak için yazılmıştır. Özellikle medyanın ikiyüzlülüğünü de çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Mehmet Ali Ağca Kimdir?
Mehmet Ali Ağca Kimdir?Hakan Türk · Akademi TV Programcılık · 200628 okunma
Reklam
Türk Ortodoks Patrikhanesi Atatürkün Bizlere Emanet Ettiği Kurumdur
Atatürk'ün miras bıraktığı milli ve manevi değerlerin yılmaz savunucusu olan dava adamı Papa Eftim'in kurduğu Türk Ortodoks Patrikhanesi, onun açmış olduğu yoldan taviz vermeden mevcudiyetini devam ettirmektedir. Türk Ortodoks Patrikhanesi, Atatürk'ün bizlere emanet ettiği kurumlardan biridir. Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar, Türk Ortodoks Patrikhanesi'nin her alanda desteklenmesini zorunlu kılmaktadır. Güçlendirilmiş bir Türk Ortodoks Patrikhanesi hem Fener Rum Patrikhanesi'ni zayıflatacak hem de dünyanın çeşitli yerlerindeki Hristiyan Türklere yönelik önemli faaliyetlere imza atacaktır. Ülkemizin bir Ortodoks çemberi içine alınmaya çalışıldığı, bir yandan ekümeniklik iddiası içindeki Fener Patrikhanesi'nin, bir yandan büyük bir Ortodoks nüfusa hitap eden Rus Ortodoks Kilisesi'nin, bir yandan da çeşit çeşit misyoner grupların faaliyet gösterdiği günümüzde Türk Ortodoks Patrikhanesi'nin desteklenmesi ve bunun devlet politikası haline getirilmesi büyük önem arz etmektedir.
Sayfa 378Kitabı okudu
Türk Ortodoks Patrikhanesi, Atatürk'ten sonra gelen hükümetler tarafından hak ettiği ilgi ve itibarı görememiştir. Atatürk, Fener Rum Patrikhanesi'ne karşı oldukça kararlı bir politika izlemiş, ancak daha sonra gelen hükümetler Atatürk'ün direktiflerin dışına bu kuruma hak etmediği kadar taviz vermiş, aşırı hoş görü içinde olmuşlardır. Günümüzde de artarak devam eden bu aşırı hoşgörü, Fener Rum Patrikhanesi'nin Lozan'da yasaklanan siyasi yetkilerini hukuken olmasa bile psikolojik olarak geri almasına neden olmuştur. Patrikhane bugün ekümenik olduğunu girdiği her ortamda açıkça ifade etmekten çekinmemektedir.
Sayfa 378Kitabı okudu
Türk Ortodoks Patrikhanesi, Papa Eftim'in ölümünden sonra da onun çizdiği yoldan ayrılmamıştır. Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol bu konu ile ilgili şunları söylemektedir: "Papa Eftim'in ölümünden sonra Patrikhanemiz, Papa Eftim kimlerle mücadele ettiyse aynı mücadeleyi sürdürmüştür. Yani Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ne düşmanlık eden herkesle."
Sayfa 375Kitabı okudu
Papa Eftim Büyük Bir Dava Adamıdır
Papa Eftin, Atatürk denince gözlerinden yaşlar boşanan, milli mücadelede onun yanında geçirdiği günleri ömrünün en şerefli günleri kabul eden, onun ilke ve devrimlerinden asla taviz vermemiş, bu nedenle hakkında davalar açılmış, kiliseleri elinden alınmış, dindaşları tarafından ihanetle suçlanmış, ırkdaşları tarafından hak ettiği ilgi ve itibarı görememiş, buna rağmen yılmamış, mücadelesinden asla taviz vermemiş büyük bir dava adamıdır.
Sayfa 375Kitabı okudu
Reklam
Papa Eftim iddia edildiği gibi her dönem Türk hükümetlerinin desteğini almış değildir. Atatürk ve Alparslan Türkeş haricindeki devlet adamlarından yeterli desteği görememiştir. Kiliseleri ve Balıklı Rum Hastanesi elinden alınarak Fener Rum Patrikhanesi'ne verilmiştir. Türk Ortodoksları için özel mezarlık talebi reddedilmiştir. Adnan Menderes döneminde Hizmeti Vataniye Kanunu uyarınca Atatürk tarafından bağlanan maaşı bile kesilmiştir.
Sayfa 374Kitabı okudu
Papa Eftim hiçbir zaman para, şan ve şöhret meraklısı olmamıştır. Yüzbaşı Üzeyir Bey'in anıları bu durumun göstergesidir. Fener Rum Patrikleri haşmet içinde lüks hayat yaşarken o yarım ayakkabı ile dolaşmış, İstanbul'daki Rum azınlığı Türklük yolunda uyarmaya devam etmiştir.
Sayfa 374Kitabı okudu
Papa Eftim: Ben Türk Dostu Eftim Değil; Türk Oğlu Türk Eftim'im.
Papa Eftim'in Türk olmadığını iddia edenler, "Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür." diyen Anayasa'mızın 66. maddesinden haberdar değiller midir? Papa Eftim'in etnik olarak Türk olmadığını varsayalım. Bu önemli midir? Onun etnik olarak Türk olup olmaması konusunun üzerinde duranlar, acaba Türk milletine onun kadar hizmet etmişler midir? Etnik kökeni ne olursa olsun Papa Eftim "Türk oğlu Türk'tür." ve onun şahsiyeti Türk tarihinde şanlı bir yere sahiptir.
Sayfa 374Kitabı okudu
Papa Eftim: Ben Türk Dostu Eftim Değil; Türk Oğlu Türk Eftim'im.
Çile ve mücadele ile geçen ömrünü 14 Mart 1968'de tamamlayarak hayata gözlerini yuman Papa Eftim hakkında birçok olumsuz görüş ileri sürüldü. Bunlardan bir tanesi Papa Eftim'in etnik olarak Türk olmadığı hâlde "Türk Ortodoksluğu" tezini öne sürerek şahsi menfaat sağladığı, Türk hükümetinin desteğini alarak mal mülk edindiğidir. Papa Eftim'inde içinde bulunduğu Karamanlılar diye bilinen ve Türkçe'den başka dil bilmeyen Ortodoks cemaatin etnik olarak Türk olduğu konusunda tarihçiler fikir birliği içindedirler. Papa Eftim de Türk oğlu Türk olduğunu her fırsatta dile getirmiş, kendisine Türk dostu denilmesine şöyle tepki göstermiştir: "Ben Türk dostu Etim değil; Türk oğlu Türk Eftim'im. Ben her zaman, her yerde Türk olduğumu beyan ettim. Bir yabancı Türk dostu olabilir. Fakat benim gibi, halis bir Türk vatandaşının, yabancı bir Türk dostu gibi gösterilmesi, onun milliyetinden şüphe edilmesine delâlet eder ki bundan incinmemek imkânsızdır. Bana Türk demeyip Türk dostu diyenleri hiçbir surette affedemem."
Sayfa 374Kitabı okudu
Reklam
Papa Eftim, Karadeniz'de yaşanan Pontus Rum ateşinin Anadolu'ya sıçramasını önleyen adam olarak tarihe geçmiştir. Kanatimize göre Papa Eftim'in milli mücadele dönemindeki en önemli hizmeti budur. Zira, bütün Anadolu Hristiyanlarının Karadeniz bölgesindekiler gibi isyan etmesi durumunda milli mücadelenin başarıyla sonuçlanması beklemek çok da gerçekçi olmayacaktır.
Sayfa 372Kitabı okudu
Milli Mücadele Döneminde Fener Papazlarının Propagandaları
Fener Papazları "Hunhar, canavar suratlı, zalim Kemalistlerin zulümlerinden biz Hristiyanları kurtarmaya gelin, Kemalistlerin Ankara'daki zehirli yuvalarını bir an evvel yıkmak için acele edin. Yüzbinlerce Hristiyanın hayatını kurtarın!" yazan broşürler dağıtarak Avrupa'dan yardım istemeye başlamışlardı.
Sayfa 371Kitabı okudu
Papa Eftim Neden Dindaşlarının Değilde Irkdaşlarının Tarafını Seçti?
Papa Eftim neden bağlı bulunduğu ruhani merkezin direktiflerine karşı çıkmıştı? Neden dindaşlarının değil de, ırkdaşlarının tarafını seçmişti? Sevgi Erenerol, Papa Eftim'in bu mücadeleye atılmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Zaten dedemin onlarla mücadeleye girmesinin de altında yatan amaç insandı, insanın zarar görmemesiydi, insana olan sevgisiydi. Acıların artık insan hayatından çıkması gerekir diye düşünüyordu. Bunun da insanın kendi vatanına sahip olmasi ile mümkün olacağı kanaatindeydi. Anadolu toprakları işgal edildi. İşgal altında olan topraklarda insan gibi yaşamanız zaten mümkün değildi. O bilinçte olunca, bu mücadele için yola çıkanlara destek vermek Papa Eftim'in insan olarak birinci göreviydi. Önce bağımsızlığımıza kavuşmalıyız ki, ondan sonra her birimiz insan gibi yaşayalım, dinimizi gereği gibi yaşayalım, bütün bunların hepsi bağımsız devlet sahibi olmakla mümkündür düşüncesine sahipti ve bu uğurda üzerine düşeni yaptı."
Sayfa 370Kitabı okudu
Fener Rum Patriği Bartholomeos, Ergenekon davası ile daha güvende olduklarını, Sevgi Erenerol ve Kerinçsiz'in Allah'tan bulduklarını söyler. "Galata'da 4 Rum kilisesi vardı. Devlet bizden aldı, Erenerol ailesine verdi. O kiliseler dedelerimizin alınteriyle inşa edilmişti. Gelirleri onlara geçti, çok para kazandılar." diyen Rum Patriği, yaşanan olaylar nedeniyle kendini çarmıha gerilmiş gibi hissettiğini ifade eder.
Sayfa 363Kitabı okudu
979 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.