Küçük insanlar da tıpkı köpekler gibi düşünüyordu. Değer yargılarımız aynıydı. Bir şeye üzüldüğümüzde ya da bir şey canımızı yaktığında çabuk iyileşiyorduk. Bir şey bizi mutlu ettiğinde onu sonuna kadar yaşıyorduk. Saçmalıklarla harcamıyorduk elimizdekini.