Osmanlılar’da hakim dünya görüşünün bir başka niteliği, ferdin bütün içinde kaybolması; güvenliğe ve başarıya cemaatin bir parçası olarak ulaşması, bunu böyle bilip kabullenmesidir. Bu dünya görüşünde, Yunan’dan, Roma’dan ve Hristiyanlıktan oluşan Batı Medeniyetinin tek başına yaratıcı, dinamik ferdi yoktur. Onun yerine, cemaatin bir parçası olan fert vardır. Kendi kurtuluşunu, Batılı gibi tek başına yürüteceği bir kavgada değil, toplu olarak sürdürülen mücadelenin başarısında aranmaktadır.
"Toplum eğer kendini kıyaslayabileceği bir zenginliğe ve refah düzeyine içte ya da dışta rastlamamışsa, kendi yaşantısını yeterli bulması ve gerilik düşüncesini reddetmesi normaldir."
Reklam
Her Türk maliyeti düşük asker doğar
Fransız kaynaklarının 1960'larda verdiği rakamlara göre, Türkiye'deki bir Amerikan askeri Amerikan devletine yılda 6.600 dolara mal olurken, aynı işi gören bir Türk, Amerikalılara 110 dolara mal olmaktadır.
Sayfa 421Kitabı okudu
General von Der Goltz, mektuplarında ''Bura sosyete hayatının anladığı şey, yalnız hayır işleri menfaatine eğlenceler, oyunlar, cemiyetler, çaylar ve sair olup, tam bir sulh ve sükun içinde yaşamaktır'' diye Batılılaşmış Osmanlıların halini anlatmaktadır.
Sayfa 206Kitabı okudu
Eski Denge'de üretimin amacı topluma ve onu meydana getiren kişilere yararlı olmak ve güvenliklerini sağlamaktı. Denge yıkılırken üretimin amacı toplumsal olmaktan çıkmış, bireysele dönüşmüştür: Para kazanmak, daha çok kazanmak ve birey olarak daha iyi yaşamak... Ancak, sınırlı kaynaklar ve şartlar karşısında bu tutku yıkıcı bir lüks niteliği alıyor ve insanlar "Dimyat'a pirince giderlerken evdeki bulgurdan oluyorlardı...
Batı'ya benzeme hevesleri memleketi kısa zamanda bir açık pazar ve hammadde deposuna döndürmüştü.
Sayfa 209Kitabı okudu
Reklam
180 öğeden 461 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.