Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
Ölürsem kurtuluştan önce yani,
Alıp götürün
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni.
Hasan beyin vurdurduğu
Irgat Osman yatsın bir yanımda
Ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
Kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.
Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
Seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
Tarlalar orta malı, kanallarda su
Ne kuraklık, ne jandarma korkusu.
Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
Toprağın altında yatar upuzun,
Çürür kara dallar gibi ölüler,
Toprağın altında sağır, kör, dilsiz.
Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
-öyle gibi de görünüyor-
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni
Ve de uyarına gelirse,
Tepemde bir de çınar olursa
Taş maş da istemez hani…
Nazım Hikmet Ran - Doğumu 15 Ocak 1902 - Ölümü 03 Haziran 1963
O, "ne bir haram yedi ne cana kıydı, ekmek gibi temiz su gibi aydın”dı ama onu hapislerde çürüttük, vatan hasretiyle gurbette öldürdük ve ona bir köy mezarlığını bile çok gördük.