Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sakarya Türküsü İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta
Bir yanardağ söndü. Devrildi bir çınar; ışığın türkücüsü öldü. Sadece Çukurova değil, ölüm orucundaki tutsak, pamuk tarlasındaki ırgat, gecekondudaki Roman, ayazda sabahlayan çocuk da dağdaki eşkıya da yetim kaldı. Kütüphanelerimizin üstüne bir kara bulut indi. Yer Yaşar, gök Kemal şimdi… *** 2000’de, yeni binyılın kundağında ölmeye yatmış
Reklam
Kadın iki durumuyla var olur.. Ya aklı ya da duygularıyla.. İkisini aynı zamanda kullanma yetisi çok zayıftır. En güçlü olduğu, en az acı çektiği zaman aklıyla hareket ettiği zamanlardır ki bu pek nadirdir.. Sağlıklı, düzenli ve mutlu bir hayat sürmesi bu ruh hali ile aldığı kararlarına bağlıdır... Duygu modundaki kadın; mutsuzluğa ve aşk duygusuna açık, günahlara meyilli bir zavallı haline dönüşür. Acınası bir varlık olur çıkar.. Kadının aşk üzerine erkeklerden daha çok mutsuzluk türküsü söylemesi de aklının, duygularına yenilmesi nedeniyledir.. Aklımın galibiyetini seveyim:)))
Havada kalmıyorsa kuşların türküsü, nerede bitmeli bu türkü. (Eyüp Aktuğ)
GESİ BAĞLARI TÜRKÜSÜ: Eski zamanlarda bir yerden bir yere gidip gelmenin zorluğu malûm. Öyle bir zamanda Gesi`ye uzaktan getirilen bir gelinin ruh halini, dramını yansıtıyor bu türkü. Türkünün hikâyesinin birçok varyantları olmakla birlikte, biz müşterekliklerin ortaya koyduğunu, toparladığımız kadarıyla hikâyesiyle berâber Gesi Bağları Türküsünü sizlere sunmaya çalışacağız: Aşk, sevgi, ölüm, ayrılık, gurbet, sıla özlemi, yalnızlık, haber gönderememe ve haber alamama; tabiatın yeşillenmesi, güllerin renk renk açılması, gül ve çiçeklerin devşirilmesi; bülbüllerin feryat ve figanı; inişli çıkışlı merdivenler, tarlalar, bağlar, bahçeler ve buralarda çalışanların duygularını, gönüllerinde barındıran Kayseri ve Gesi Sâkinleri, bu türküye kendi özünden bir şeyler katıyor, kendinden sonrakilere yolluyor… Böyle olduğu için türkünün sonu yok; devam ediyor, yeni ve orjinal katkılarla zenginleşiyor, belki daha da güzelleşiyor…
Kar yağayi yağayi, armudun dallarına, Mevlâm düşürsün seni, sevdanın kollarına! Hey gidi yalan dünya, boyle mi kalacaksun, Seni domuzun kızı, yuva mı yıkacasun! Karadeniz türküsü, Cuma sabahı çok iyi geldi.
Reklam
Yarim senden ayrılalı Hayli zaman oldu gel gel, Bak gözümden akan yaşlar Ab-ı revan oldu gel gel Böyle M'olur küsüp gitmek Seni seveni terk etmek Haram oldu yemek içmek İşim figan oldu gel gel Kurulu yaydır asılmaz Gönül yarinden kesilmez Ölmeyince dert eksilmez Halim yaman oldu gel gel. Kul aşık ever varmaya Hakinden haber sormaya Yetil namazım kılmaya Seni seven öldü gel gel. Erzincan / Tercan türküsü, derleme TRT Yavuz Top
Küstürdüm barışamam Ayrıldım kavuşamam Göz açtım seni gördüm Elinen konuşamam Dert bende kara bende Eylenmez yare bende Yuvasız kuşlar gibi Olmuşum parekende Dağların ensesine Uyandım yar sesine Yar kekliktir ben avcı Düşmüşüm ensesine Ben garip eşim garip Eşim yoldaşım garip Eşim yoldaşım garip Öldüğüme gam yemem Mezarda taşım garip Erzincan türküsü.
Yenice Yolları Bükülür Gider Yenice Yolları Bükülür Gider Zülüf Ak Gerdana Dökülür Gider Yiğidin Sevdiği Güzel Olursa Ömrü Arkasından Sökülür Gider Kırmızı Gül Olsan Har Olamazsın Azrail Olsan Can Alamazsın Dünyayı Kalbura Koysan Elesen Sen De Benim Gibi Yar Bulamazsın Adana Türküsü
Ben deliyim… Yorgun ve yalnızım kaldırımlara misafirim… Gecenin gözleri üzerimde. Denizin ortasında küçük bir adayım, yüzme bilmem… Yüreğimi bir yere bırakmışım, bıraktığım yerden çok uzaklardayım. Kapıları kapatmışım üstüme, sürgüleri beynime çekmişim. Hey sabreden derviş banada sabretmeyi öğretsene. Ben deliyim, ama çok şey bilirim. Renkler ve
Reklam
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım Bu gece dağ başları kadar yalnızım Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından Dudaklarımda eski bir mektep türküsü Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim Gözlerim gözlerini arıyor durmadan Nerdesin –Atilla İlhan–
Başı pare pare dumanlı dağlar Duman eğlenir mi kar olmayınca Bana derler bana gel gönül eğle Gönül eğlenir mi yar olmayınca Ben bu yaylalara yayla mı derim Başı bölük bölük kar olmayınca Ben bu güzellere güzel mi derim Aslı türkmen kendi bey olmayınca Aşağıdan gelir saçı sırmadan Nere koyup gidem murat almadan Verin martinimi ben beni vuram Ölüm hayırlıdır böyle durmadan Ali Yılmaz / Erzincan Türküsü.
İnce Memed Çektikleri onca kahır Türkülerde yakılıdır Eşkıya demiş adına (onlara) Adı dağda yazılıdır Onlar dağda yazılıdır Oy oy İnce İnce Memed Yüreğimde sancı Memed İçimizde kara sevda Anlımızda yazgı Memed Yağlı kurşun çökertemez Hoyrat kızın sözü kadar Duman tüter dağ başında Yiğittir türküsü kadar Yiğittir türküler kadar Oy oy İnce İnce Memed Yüreğimde sancı Memed İçimizde kara sevda Anlımızda yazgı Memed Ali Asker
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.