Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Bir insanı, diğerinden ayıran hususiyet nedir? Dış şartlar mı? Olamaz. Nedir o halde? Kazanç ve kayıp hakkındaki telakkisidir. Turgut da üniversite giriş imtihanını bin bir zorlukla kazanınca bu hayati sualle karşı karşıya kaldı: ne demekti bu? Kazanç mı, kayıp mı? Acele cevap verdi: ‘Kayıp' dedi. Ah! İşte burada hata etti. Neden bu kadar acele davrandı? Neden acısının biraz hafiflemesini bekleyip de biraz daha soğukkanlı olabileceği bir zamana kadar dayanamadı? Neden, neden? Bu vahim hükmü, ondan sonraki bütün harekâtına da tatbik etmek gibi ikinci elim hatayı da hemen yaptı. Koparıp atsaydı bütünlüğünü bozan bu acıklı tarafını da geri kalanı kurtarsaydı hiç olmazsa. Yapmadı. Kendini, rakipsiz saydığı konuların dışında, bir daha hiçbir zaman tecrübe etmemeyi ve kuvvetsiz olmayı uygun buldu. Tabii, mantıkî neticelere götürme oyunuda birdirbir ve lik gibi bir çocuk oyunu olarak mazide kaldı. İşte, düşüşü de bu anda başladı. Bu satırların yaratıcısı ve yakın arkadaşı, onun bu metamorfozuna şöylece tarih düşürdü: “Yıl bin dokuz yüz elli üç, baktı Turgut vaziyet güç; Mantık yardım etmedi hiç. Oldu tam bir eyyamgüder. Bana göre, oldu heder."
Sayfa 62
"Nedir bu insanların benimle alıp veremediği? Hastalıkta bile bir ayrıcalık tanımıyorlar bana."
Reklam
"Yapma," dedi. Sıyrıldı. Yapma: ezelî ve ebedî cevap. Ey zavallı ruh. Nedir bu yaptığın rezalet? Nereye sığar? Görelim gel bu rezaletleri ve onları doğuran tembel arzuları ve karında yerleşen ve kafanın azdırdığı iştihâları ve onunla birlikte teşebbüse geçen eli ve temizleyelim bu yaşamak için geldiğimiz dünyadan kalın arzuları. İnceleri kalsın yalnız.
Sayfa 283 - İletişim Yayınları, 70. BaskıKitabı okudu
Nedir bu rezalet: insanın hem eli hem kafası çalışır mı? Okuduğun satırların etkisi altındasın. Buldum seni: Selim Işık, tembel âşık. Kadın sızlandı. "Herkesin içinde ne yapıyorsun? Çek elini." Kelimelerin beni tahrik edemiyor, soluk orospu. Yarı karanlıkta, kadını karıştırmaya devam etti. Elleri, dokunduğu hiç bir yerden memnun kalmıyormuşçasına aranıyordu. İleri gitmedi. Eli, kadının kalçalarında karar kıldı. Bir akşam, üniversitedeki arkadaşlarla böyle bir sokakta kapıdan kapıya nasıl vurmuştuk arzularımızı. Efendim? Yarı çıplak kadınlar, üstü çıplak altı etekli kadınlar, altı çıplak üstü kazaklı kadınlar, divanlarda bacaklarını açmış kadınlar, divanlarda bacaklarını karınlarına çekmiş kadınlar, salonda dolaşarak memelerini sallayan kadınlar, öne eğilmiş memelerini gösteren kadınlar, arkaları dönük kadınlar, hiç biri onlara göre değildi.
Sayfa 283 - İletişim Yayınları, 70. BaskıKitabı okudu
Ey zavallı ruh ! Nedir bu yaptığın rezalet ? Nereye sığar ? Görelim gel bu rezaletleri ve onları doğuran tembel arzuları ve karında yerleşen ve kafanın azdırdığı iştahaları ve onunla birlikte teşebbüse geçen eli ve temizleyelim bu yaşamak için geldiğimiz dünyadan kalın arzuları.
Sayfa 283
“Bir insanı, diğerinden ayıran hususiyet nedir? Dış şartlar mı? Olamaz. Nedir o halde? Kazanç ve kayıp hakkındaki telakkisidir.
Reklam
Bir insanı diğer insanlardan ayıran hususiyet nedir? Dış şartlar mı? Olamaz. Nedir o halde? Kazanç ve kayıplar hakkındaki telakkisidir.
Sayfa 62 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bir insanı, diğerinden ayıran hususiyet nedir? Dış şartlar mı? Olamaz. Nedir o halde? Kazanç ve kayıp hakkındaki telakkisidir.(Anlayışıdır)
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.