Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Oysa, mesela Selim Işık Anlatmadan anlaşılmaya âşık.
Birtakım hayatlar.
"Süleyman kargı'nın evinden çıkarken Turgut'un başı ağrıyordu.Hava kararmıştı,Ilık bir akşamdı.Kaldırırım ortasında durdu; insanalar selim ışık'ın başına gelenlerden habersiz, aceleyle birtakım yerlere gidiyorlardı.Birtakim insnalar birtakım yerlere."
Reklam
Yalnız bir korku kaldı kuşkuyla karışık; Sonunda kötü bir şey olur korkusuyla yaşadı Selim Işık..
Selim Işık yalnızlığını Kelimelerle besledi. Kelimelerin anlamını bilmeden önce tanıdığı yalnızlığı Kelimelerin içinde yetiştirdi.
Sayfa 216 - İletişim Sinan Yayınları, Birinci Bölüm
Eller boşta kalıyor, tutunamıyorlar toprağa  Anlatamıyorlar anlatılamayanı. Anlatmak gerek: Düşman sarmış her yanı  Oysa, mesela Selim Işık Anlatmadan anlaşılmaya âşık.
Sayfa 186 - İletişim Sinan Yayınları, Birinci Bölüm
Bir espri uğruna harcatmayın, alışsın Selim Işık insana. Söylesin şarkısını Kesintisiz, acemi. Oblomov hırkasını  Çıkarsın bedeninden. Ey ölü ruh! kıyam et! 
Sayfa 155 - İletişim Sinan Yayınları, Birinci Bölüm
Reklam
Tutunamayanların destanıdır bu şarkı, Dostum Süleyman Kargı 530 Eller boşta kalıyor, tutunamıyorlar topraga Anlatamıyorlar anlatılamayanı. Anlatmak gerek: düşman sarmış her yanı Oysa, mesela Selim Işık Anlatmadan anlaşılmaya âşık. 535 Böyle adama (Darılma ama) Yaklaşmaz hiç bir güzellik, Doğduğu günden beri kalbinde bir delik, Almak için bütün sızıları içine. 540 Her zaman utanmıştır başkaları yerine. Elim varmıyor yazmağa, inmeyelim derine.
Sayfa 133Kitabı okudu
Selim Işık yalnızlığa dayanamazdı. İlk bakışta, yalnızlığın ve çevreyle uyuşmazlığın, yaşantısında önemli bir yer tuttuğu kolayca ileri sürülebilirdi. Selim, bu yargıya da dayanamazdı. Bütün dünya, ona dargın olabilirdi; fakat bu, aceleyle varılmış bir sonuçtu. Kimse onun kadar çevresine yakınlık duyamazdı. Bugün için bilinemeyen bazı gerçekler, bazı üstü örtülü olaylar, küçük ya da büyük bazı topluluklara gösterilen ilgisizlikler, tarihin tozlu raflarında unutulduğu için hemen önemi sezilmeyen yaşantılar ve yanlış yorumlamalar nedeniyle sınıflamalarda alt katta kalmış insanlar güneş ışığına çıkarılabilseydi (bu güneş bile bildiğimiz güneşe benzemeyecekti elbette) Selim'in yalnızlığının sadece bir görünüşten ibaret olduğu anlaşılacaktı.
Sayfa 135Kitabı okudu
"Selim Işık yalnızlığını Kelimelerle besledi. Kelimelerin anlamını bilmeden önce tanıdığı yalnızlığı Kelimelerin içine yetiştirdi. Eski yaşantılarının hastalığından yeni kalktığı sırada aldırışsız Kelimeler konuşurken, eski yaraların eski kelimelerinin göğsüne saplandığını duydu birden; sustu kaldı. Kelimeler, yalnızlığını yaşamasına da bırakmadılar onu. Her yandan kuşatıp saldırdılar. Kullandığı Kelimeler de dönüp ezdi onu, soluksuz bıraktı. Sonra, yatağından fırladı birden Selim; bütün Kelimeleri ve yaşantılarını ezdi ayağının altında. Güneşe çıktı. Güneş, gözünü acıttı bir süre sonra, perdelerini kapayıp kelimelerin karanlığına döndü. Birtakım kelimeler bağışladı onu; aralarında gene yaşamasına izin verdiler. Bu kelimelerle birlik olup amansızca saldırdılar başka Kelimelere: aşağılayan, ezen, soluk aldırmayan Kelimelere. Yendi, yenildi, sonunda gene yenildi Kelimelere, Kelimelerle birlikte açtığı savaşta. Yalnızlık hep oradaydı."
Selim Işık yalnızlığını Kelimelerle besledi. Kelimelerin anlamını bilmeden önce tanıdığı yalnızlığı Kelimelerin içine yerleştirdi.
Sayfa 152
Reklam
Selim Işık yalnızlığa dayanamazdı. İlk bakışta, yalnızlığın ve cevreyle uyuşmazlığın, yaşantısında önemli bir yer tuttuğu kolayca ileri sürülebilirdi.
Sayfa 135
Bir mayıs günü, arkadaşı Selim Işık'ın hayattan kendi arzusuyla ayrılması üzerine onun yerine geçti. Bir asilzadenin, halktan birinin yerini doldurması, saray çevrelerinde endişe yarattı. Kral, tayini onaylamadı. Saraylılara kötü örnek olacağından korkularak Turgut'a baskı yapıldı. Beşiktaş'taki meyhanenin bir fesat yuvası olduğu tespit edildi ve meyhane basıldı. Baskında ele geçen tehlikeli ve uzun şarkılar müsadere edildi. Bununla birlikte, şarkılar elden ele dolaştı.
Sayfa 722Kitabı okudu
Bu sırada askerlik görevini yapan Selim Işık'la tanıştı. Uydurma hayat hikâyeleri düzenleyerek bir kitap yazma düşüncesini ona açıkladı. Sonra kitabı yazmaktan vazgeçti. Fakat Selim'in bu konuda teşebbüse geçmesi üzerine ona yardımcı oldu. Bu çalışmanın her ikisi için de bir yaşama gücü sağladığı söylenebilir.
Sayfa 595Kitabı okudu
Aslında her gördüğüm insana kapılıyordum. Hemen onun gibi olmak, ona bütün varlığımı sunmak ve onun bütün varlığını içime almak istiyordum. Her an değişmeye hazırdım. Bu isteklerle ancak bir kişinin yaşantısına katılabilirdim bütün ömrümce. Buna da razıydım. Bunu da istemediler benden. Beni küçümsediler; kişiliklerine karıştığımı sandılar. Her türlü alçalmayı göze almıştım onlar için: her biriyle, ondan öncekilerin bütününü bir yana bırakacak kadar yoğun bir yaşantıya girdim. Belki de kendi isteklerini çok ciddiye almıyorlardı; benim, bu isteklere verdiğim önemi, onlar vermiyordu. Şimdi bile, sözün gelişi böyle konuştuğumu sanıyorsunuz. Bütün meselenin Selim Işık olduğunu ileri sürüyorsunuz. Neden? En basit, en bayağı insanlar için bile, gözümün ucuyla şöyle bir gördüğüm insanlar için bile aynı duyguları besliyormuşum da ondan. Kendimi ileri sürmenin başka bir yoluymuş bu.
Sayfa 688Kitabı okudu
"Eller boşta kalıyor, tutunamıyorlar toprağa. Anlatamıyorlar anlatılamayanı. Anlatmak gerek: düşman sarmış her yanı. Oysa, mesela Selim Işık. Anlatmadan anlaşılmaya aşık."
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.