Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allah'ın rızâsına giden bütün yolları inceledim. En kestirme yolun, insanları sevindirmek olduğunu gördüm.. Ubeydullah-ı Ahrar
Hace Ubeydullah Ahrar (Kuddise Sirruhu) buyuruyor ki: Bir insanın değeri ve hakikati, bir insanın değeri ve kıymeti ehli hakikatin hallerini kavrayabildiği kadardır diyor.
Reklam
Üçüncü (Sıddîkiyye) Silsile
1. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed b. Abdullah (sallallahu aleyhi vesellem) 2. Hz. Ebû Bekir es-Sıddık (radıyallahu anh) 3. Hz. Selmân-ı Fârisi (radıyallahu anh) 4. Şeyh Kasım b. Muhammed b. Ebû Bekir es-Sıddık (radıyallahu anhüm) 5. Hz. Cafer es-Sadık (kuddise sırruhû) 6. Şeyh Bayezid-i Bistâmi (kuddise sırruhû) 7. Şeyh Ebü'l-Hasan
İçerden aşina, dışardan bir yabancı gibi ol. Böyle güzel yol, cihanda az görülür.
Senin hayalin gözlerimde o kadar güçlü ki baktığım her yerde seni düşünüyorum
Reklam
Ubeydullah Ahrar Hazretleri.
"Kaderin sırrına erenler rahat ederler. Zira onlar, her hadisede Hakk'ın kudretini hâkim görürler. Bu rahatlık, denize dönen dalgaların hâline benzer."
Sayfa 229
"Kül misaliyim gözünde, böyle edepsizlik etme Bilmezsin bir ateş, bir deniz yatar dibinde" (Hace Ubeydullah Ahrar'ın, Mirza Sultan Mahmud'a Semerkand topraklarına yönelip şehri muhasara altına almasından 2-3 gün önce nasihat ve uyarı için gönderdiği mektubundan)
Hace Ubeydullah Ahrar
"Tek yürek ve tek cihet olmak kusurlu işleri tamama erdirir."
Hace Ubeydullah Ahrar
"Gönül dertlenmeyince başkasının halini nasıl anlar."
Reklam
11 Kandil
4 | Halvet der encümen Toplum içinde yalnızlık anlamına gelen bu terim sûfînin bir köşeye çekilmeyip halk arasına karışmasını, ancak bedenen halk arasında iken kalben onlardan ayrı, yalnız ve Allah ile birlikte olmasını ifâde etmektedir. Görünüşte halk ile hakîkatte Hak ile el kârda gönül yârda (dest be kâr ve dil be yâr), beden pazarda kalp
Hâce Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri: " Bütün iyi halleri ve buluşları bize verseler fakat "ehli sünnet ve cemaat" itikadını kalbimize yerleştirmeseler, hâlimizi harâb, istikbâlimizi karanlık bilirim. Eğer bütün harâblıkları, karanlıkları verseler ve kalbimizi ehli sünnet itikadı ile süsleseler hiç üzülmem. " Cübbeli Ahmed Hoca | Kavâ'ıdu'l-'Akâid
Ubeydullah Ahrar, halka yardım eden hükümdarlar sebebiy­le saltanatı, nübüvvete (peygamberlik) yakın bir seviyede ka­bul eder: Saltanat da nübüvvet mertebesine yakın olan yüksek bir mer­tebedir. Nübüvetten sonra hiçbir mertebe saltanat kadar yüce değildir. Dine ve millete yardım ve şeriatin takviyesi sultanlar­ da tasavvur edildiği gibi hiçbir taifede düşünülemez.
809 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.