Aslında hiçbiri savunma değil, düpedüz taarruz!
@omur_uzel tarafından kaleme alınan kitapta; Sokrates'ten Aziz Nesin'e, Aliya İzzetbegoviç'ten Deniz Gezmiş'e kadar, tarihe adını yazdırmış on beş isme ve savunmalarına yer verilmiş.
En beğendiğim yanı, hiçbir subliminal siyâsî mesaj vermeden; kimi sağcı, kimi solcu, kimi Kemalist, kimi komünist, kimi İslâmcı birçok farklı görüşten isimlere yer verilmiş olmasıydı.
Sadece sol ya da sadece İslâmcı savunmalara yer verilseydi eminim ki okumak için gösterdiğim gayrette azalmalar olacaktı. Bu açıdan özellikle tebrik etmek gerekir yazarı.
Başta kısa bilgilendirme, sonrasında mahkeme heyetine verdikleri savunmalardan kesitler bulunuyor. Genel bir fikir edinmek adına güzel bir çalışma olmuş.
Beni en etkileyen savunma, kuşkusuz #UlrikeMeinhof'un savunması oldu. Şöyle diyor:
"Cumartesi gecesi, bir restorandaki masanızda, budala ama bağıran müzikle küçük gülücüklerle, aptal tebessümlerle baştan çıkaran bir kadın olarak sunulmayı istemiyorum ve o mahzun, göz süzen, bazen deli, öngörüsüz, aptal, çocuksu, ana, o*ospu ve aniden sizin hiç eksik etmediğiniz banal bir fıkraya kibarca gülümsemeye kendimi zorlayan bir kadın olmamalıyım."
Cümle gibi cümle, savunma gibi savunma, değil mi?
7/10