Bir nokta var ki o da asla unutulmamalıdır. O nokta şudur: "ilim-amel-ihlas" üçlüsü bir arada olur, birbirine kuvvet verir ve kenetlenirse o zaman o mümin kabuliyet ve makbuliyet arşına yükselebilir.
Şu milli eğitimdeki "müfredat"a ne zaman el atılacak Allah aşkına ? Manevi değerlerimize uyumlu bir "talim terbiye" müessesesi ne zaman güncellenecek? Okullarda manay-ı ismi ile verilen dersler ne zaman "manay-ı harfi ile hakikate döndürülecek? Bekliyoruz...
Ey nâs! Lisânınızı hifzediniz, kibir ve gururu bırakınız, alçakgönüllü, yüksek himmetli olunuz. Bedenlerinizi yorunuz, tembel olmayınız, düşmanlarınızla mücâhede ediniz. Mesâcidinizi ma'mûr, îmânınızı hâlis kılınız, ilk önce kendinize, sonra ihvânınıza nasihat ediniz. Irzı- nızı muhafaza ve emvâlinizden tasadduk ediniz. Ve birbirinizin nail olduğu şeref ve şâna hased etmeyiniz ki bütün hasenâtınızın mahvina sebep olur. Yekdiğerinizin gıyabında fena söylemeyiniz ki muhabbet ve uhuvvet muzmahil ve husumete mütehavvil olur da helak olursunuz. İşittiniz mi?
Ey nâs! Kendinizi esaretten kurtarmaya çalışınız ve 'acz ü ihtiyacınızın tahakkuk edeceği günde işinize yarayacak hayırlar işleyiniz.
Ey nâs! Zulmetmeyiniz! Allah mahkeme-i adâletinde zâlimi bizzat mutâlebe eder. Hesabınız ve en son zehâbınız Cenâb-ı Hakk'adır. O Âdil-i Mutlak ise mâsiyete razı değildir.
Ey nâs! Her kim iyi bir iş yaparsa menfaati kendi nefsine ve her kim kötü bir iş yaparsa mazarratı yine kendi nefsine aittir. Yani herkesin çektiği kendi elindendir. Yoksa Rabbü'l-âlemîn kullarına zulmetmez. Ol bir günden hazer üzere bulununuz ki huzûr-1 ilâhîye çıkacaksınız ve herkes iyi-kötü bütün mahsûl-i mesa'îsini bir zerresi zâyî edilmeyerek istîfâ edecektir.
Ben haberimi aldım. Rabbime gidiyorum, dininizi ve emanetinizi Al- lah'a ısmarladım. Ey ma'şer-i ashabım ve cemâat-i ümmetim! Esselà- mu aleyküm! Esselâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh!
Bir vakit, İmam-ı Ali Radıyallahu Anh, bir kâfiri yere atmış. Kılıcını çekip keseceği zaman, o kâfir O'na tükürmüş. O kâfiri bırakmış, kesmemiş. O kâfir, O'na demiş ki:
--- Neden beni kesmedin? Dedi:
--- Seni Allah için kesecektim. Fakat bana tükürdün; hiddete geldim. Nefsimin hissesi karıştığı için ihlâsım zedelendi. Onun için seni kesmedim. O kâfir, O'na dedi:
--- Beni çabuk kesmen için seni hiddete getirmekti. Madem dininiz bu derece sâfi ve hâlistir; o din haktır, dedi.
_______________________________________
Çünki; garazkârane tarafgirlik eden bir adama şeytan gelse, onun fikrine yardım edip taraftarlık gösterse, o adam o şeytana rahmet okuyacak. Eğer mukabil tarafa melek gibi bir adam gelse, ona hâşâ! lânet okuyacak derecede bir haksızlık gösterecek.
_______________________________________
• Garazkârane: Düşmanlık güden, kin besleyen.
• Tarafgirlik: Taraf tutma.
• Mukabil taraf: Bir şeyin karşısında bulunan.
_______________________________________