Bir vakit, İmam-ı Ali Radıyallahu Anh, bir kâfiri yere atmış. Kılıcını çekip keseceği zaman, o kâfir O'na tükürmüş. O kâfiri bırakmış, kesmemiş. O kâfir, O'na demiş ki:
--- Neden beni kesmedin? Dedi:
--- Seni Allah için kesecektim. Fakat bana tükürdün; hiddete geldim. Nefsimin hissesi karıştığı için ihlâsım zedelendi. Onun için seni kesmedim. O kâfir, O'na dedi:
--- Beni çabuk kesmen için seni hiddete getirmekti. Madem dininiz bu derece sâfi ve hâlistir; o din haktır, dedi.
_______________________________________
Çünki; garazkârane tarafgirlik eden bir adama şeytan gelse, onun fikrine yardım edip taraftarlık gösterse, o adam o şeytana rahmet okuyacak. Eğer mukabil tarafa melek gibi bir adam gelse, ona hâşâ! lânet okuyacak derecede bir haksızlık gösterecek.
_______________________________________
• Garazkârane: Düşmanlık güden, kin besleyen.
• Tarafgirlik: Taraf tutma.
• Mukabil taraf: Bir şeyin karşısında bulunan.
_______________________________________
Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
"Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.
İnançlı olmak cesur olmayı, tehlikeye atılabilmeyi, acı ve düş kırıklığına hazırlıklı olmayı gerektirir. Emniyet ve güvenliği yaşamının birinci koşulu sayanlar inançlı olamaz.
Sevgi, narsisizmin hemen hemen olmadığı alçakgönüllülüğün, nesnelliğin ve düşüncenin gelişmekte olduğu yerde vardır. Kişi tüm yaşamını bu amaca adamalıdır.