Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Kurmaca bir metin, okurun sahip olması gereken bazı bilgilere işaret eder, bazılarını kendisi kurar, kalanı da belirsizdir, ancak elbette metin bize Dev Ansiklopedi’nin tümünü keşfetme görevini yüklemez.”
Sayfa 131Kitabı okudu
İnsan gereğinden çok konuşarak da, gereğinden çok susarak da günah işleyebilir. Umberto Eco
Reklam
"Tüm aşıklar gibi Baudolino da kibirli olmuştu, tüm aşıklar gibi sevdiğiyle ortak sırlarının tadını herkesten sakınarak çıkarmak istediğini yazıyor, ama aynı zamanda tüm dünyanın mutluluğunu bilmesini ve onu seven kadının dayanılmaz sevimliliğine şaşırmasını istiyordu."
Sayfa 89 - Doğan Kitap, 2. baskıKitabı okudu
"Savaş böyledir babam Galiandonun dediği gibi büyük çirkin bir hayvandır."
Sayfa 18 - Doğan Kitap, 2. baskıKitabı okudu
"İmparatorlar da insandır ve tarih onların zayıflıklarının da tarihidir."
Sayfa 304 - Doğan Kitap, 2. baskıKitabı okudu
"Hayat, kaçan bir düşün gölgesinden başka nedir ki?"
Sayfa 366 - Doğan Kitap, 2. baskıKitabı okudu
Reklam
544 syf.
·
Puan vermedi
İlk birkaç sayfasından sonra biraz ağır gitse de yaklaşık 250'den sonra yeniden kaptıyorsunuz kendinizi. Batı tarihi, şehirlerin yıkılışı-kuruluşu, Haçlılar, Batı'nın gözünde Doğu'nun masalsı atmosferi, fantastik yerler, yaratıklar... bi yalancının dilinden dinliyoruz hikayesini ya da "Kendini bu dünyadaki tek tarih yazarı sanma. Er ya da geç Baudolin'dan daha yalancı biri çıkıp onu anlatacaktır." hamiş: Romana haksızlık eden bi kitap kapağı var maalesef.
Baudolino
BaudolinoUmberto Eco · Doğan Kitap · 2003665 okunma
"Romancı yada şair gibi "yaratıcı" metinler üreten biri ile bir banka memuru yada bir suç vakasının raporunu hazırlayan polis gibi kayıt tutan biri arasında fark vardır.Ama bir filozof ne tür bir yazardır? Şöyle diyebiliriz: Bir filozof, yazdığı metinler-anlamlarının tamamını yitirmeden- özetlenebilen yada başka sözcüklere aktarılabilen profesyonel bir yazardır; öte yandan yaratıcı yazarların metinleri eksiksiz olarak başka dillere çevrilemez yada değişik sözcüklerle açıklanamaz."
"İlk romanımı yazdığım sırada birkaç şey öğrendim. İlki şu: "İlham", sanatsal açıdan saygın görünebilmek için hilebaz yazarların başvurduğu kötü bir kelimedir.Eski bir söz vardır,dehanın yüzde onu ilham,yüzde doksanı terdir,der.Fransız şair Lamartine'in en iyi şiirlerinden birini nasıl yazdığından sıkça söz ettiği söylenir: Bir gece ormanda gezinirken şiirin ani bir ilhamla, aklına eksiksiz geldiğini öne sürermiş.Ölümünden sonra çalışma odasında o şiirin pek çok versiyonunu bulmuşlar,yıllar boyu yazıp yazıp düzeltmiş şiirini.
Önceki Günün Adası'nı yazmaya hazırlanırken doğal olarak romanın geçtiği coğrafi mekana, Pasifik Okyanusu'na gittim, günün farklı saatlerinde suyun ve göğün rengini, balıkların ve mercanların renk tonlarını görmek için. Ama iki üç yılımı da kamaraların ya da küçük bölmelerin ne büyüklükte olduğunu, insanların bunların arasında nasıl hareket edebildiğini öğrenmek için o döneme ait gemilerin çizimlerini ve modellerini inceleyerek geçirdim.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.