Kitapların da insanlar gibi karanlık veya parlak, bahtiyar veya meşum bir alınyazıları vardır.
Sayfa 175 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kötülüğü önlemek her Müslümanın vazifesidir.
Sayfa 52 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bu anlayışsızlık sona ermelidir artık.
Sayfa 241 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İnsanlık saplandığı bataklığı onu besleyen gübre sanıyor!
Gübreden güzel çiçekler fışkırır, doğru! Ama lağımdan çiçek fışkırdığı görülmüş mü?
Sayfa 16 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Yanlış şuur toplumun bugünkü yapısından doğmaktadır.
Sayfa 285 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bu soru çok derin aslında... Çok düşündürüyor beni.
Vaktiyle Avrupa bizi taklit etmişti. Şimdi de biz onu taklit edemez miyiz?
Sayfa 58 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
1K için de geçerli mevcut durum.
"Filozofların aydınlatmadığı toplumu, şarlatanlar aldatır..."
Sayfa 60 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Belki herşeyi kaybetmedik, ama herşeyin kaybedilebileceğini anladık."
Sayfa 114 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İnsanları gerçekten anlamak için insanların önem verdikleri şeylerin manasını anlamak lazım.
İnsanlar huysuzlaşmış, aykırı mizaçları yüzünden uzlaşamaz olmuş, geçimsizleşmişlerdi.
Sayfa 214 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ve dünya bir gözyaşı vadisi, bir vehim, bir rüya...
Sayfa 104Kitabı okudu
İnsanlık, en rezil çocuğuna düşkün çılgın bir anne.
Sayfa 16 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bütün Kur'an'ları yaksak, bütün câmileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız; Osmanlı, yani İslâm. Karanlık, tehlikeli, düşman bir yığın!
Sayfa 9 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Gözü kör bir âşık gibi...
Mahzurlarını bilmediğimiz şeylerin, kemâllerine inanıyoruz.
Sayfa 63 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
