Peygamberimiz (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ)'in vefatından iki ay öncedir. Veda haccı yolculuğundadır. Kadınların içinde bulunduğu kervan grubunun başında, Enşece isimli sesi güzel bir sahabi vardır. Yol boyunca Enşece bir ara şarkı -kaside- söylemeye başlar. Enşece'nin sesi son derece güzeldir. Enşece coştukça, develer de coşmaya başlarlar. Kasidenin ritmi ile develerin ritmi de coştukça coştu. Bir ara develerin üzerindeki kadınlar düşme tehlikesi geçirdiler. Bunu gören Hz. Peygamber (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) şöyle buyurdu:
"Enşece develeri yavaş sür. Cam şişeler kırılmasın."
Hz. Peygamber (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) zarif bir benzetmeyle, kadınları 'kırılgan cam' lara benzetir. Kadınların nezaketine, zarafetine, özenle saklanmasına, darbelerden uzak tutulmasına, kırılganlığına, içinin - dışının bir olduğuna, saf ve katışıksız olduğuna dikkat çeker. Kadınlar hakikaten de cam gibidirler. Bazen öteleri görmemize yardımcı olurlar.
Şeffaftırlar. Siz kırmadıkça, hoyratça davranmadıkça tertemiz ve sağlam dururlar. Kadınlar, can gibidirler. Sizden bir parçadırlar. Çünkü siz de onlardan bir parçasınız.