Mektuplar her zaman kişisel şeyler olagelmiştir. Mektuplar, yazan kişi ve yazılan kişi için çok kıymetli, anlamlı olabilirler. Okuyan kişiler içinse bir o kadar anlamsız. Ama bunlar yalnızca olabilecek olan durumlar. Ben Milena'ya Mektuplar'ı okurken Kafka'nın yerine koyabildim kendimi. Milena, Kafka için ulaşılması zor bir istikbal gibi bahşedilmiş hep mektuplarda. "Şimdilik araftayım ve gelişin cennetim olacak, seni bekliyorum." sözleriyle Milena'nın nasıl bi anlam taşıdığını kendisi için gözler önüne sermiştir Kafka.
Okuduğunuzda ilişkileri hakkında herhangi bir sonuçla karşılaşmayacaksınız aksine ilişkinin nasıl bir çıkmazda olduğunun farkına varacaksınız. Bolca kendisinin ruh tahlillerine yer veren Kafka, bir aşığın neler hissettiğine dair en derin duygularını dile getiriyor kitabında. Kitabı okurken olay, heyecan beklemek yerine, yakın bir arkadaşınızın anlattıklarını dinlercesine bir hal takınmanız çok faydalı olacaktır. Aşkın insanı ne hale soktuğunun en güzel örneklerinden biri olan bu kitabı okumanızı gerçekten tavsiye ederim. İyi okumalar.
