Selahattin Ünal
@unalselahattin
19 Temmuz
17 okur puanı
Nisan 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
"Düşünceler, duyguların çekim alanlarına girince bükülürler."
"Zaman, var olan bütün unsurlar ölçüsünde değişkendir. Her düşünce bir diğerini doygunlukları ve aralarındaki uzaklık ölçüsünde çeker."
"Seher vakti seni ararım... Kurak ve susuz bir ülkede canım sana susamıştır, kurak yorucu ve suyu olmayan bir diyarda, bedenim seni özler..."
Sayfa 369Kitabı okudu
"Gözlerimizin göremediği bir his, bakanın ve bakılanın tek kaynak olduğu o duygudur aşk. Gerçek güzellik, toprağın derinliklerinden gelen bir kök gibidir ve o kökten gelen rengarenk çiçeklerin kokusu gibi ruhun derinliklerinden yüzeye çıkmış bir aydınlanmadır, aşk."
Sayfa 22Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
"Şu dünyada en çok hayranlık duyduğum şey nedir, biliyor musunuz? Gücün herhangi bir şey kurmakta yetersiz kalması. Yalnız iki güç var dünyada; kılıç ile ruh. Kılıç sonunda her zaman ruha yenik düşer."
Sayfa 39Kitabı okudu
"Görmeden görüyorlardı, anlamadan dinliyorlardı, düşlerdeki gölgeler gibi..."
"Şu anda, en az her zamanki kadar mutluyum, bu da az bir şey sayılmaz."
Sayfa 53Kitabı okudu
"Savaş olmalı; her şeyi yok etmeye çalışan bir yıkıcıya karşı kendi canlarımızı korumalıyız; fakat ben kılıcı keskin diye, oku seri diye, savaşçıyı şanı ve şerefi var diye sevmem. Ben sadece onların savundukları şeyi severim."
Sayfa 320Kitabı okudu
"İnanç'ın zırhında bir çatlak, Kehanet'in duvarlarında bir yarık her daim bulunur, ta ki her şey çözümlenip Son'a bağlanıncaya kadar."
"Eski bir deyiş vardır; çocuklarımız, kadere verdiğimiz rehinlerimizdir."
Savaştığın şeye davetiye çıkardığın bir zihin yasasıdır. Kendinden uzaklaştırdığın şey, sırf sen uzaklaştırma çabasını gösterdiğin için sana gelir. Bu yüzden düşüncelerle savaşmamalı, onlara kucak açmalısın.
Sayfa 27Kitabı okudu
"Bugün masum bir insan cezaya çarptırıldı." demişti. İrene ve arkadaşları olayı sorduğundaysa hâlâ davanın gerginliğini yaşayan kocası birinin üç yıl önce yaptığı bir hırsızlık yüzünden mahkum edildiğini söylemişti. Oysa kocası haksızlık yapıldığını, sanığın üç yıl öncekinden farklı bir insan olduğunu öne sürüyordu. Ona kalırsa başka bir adam cezalandırılmalı. Hem de iki kez... Çünkü zaten üç yılını kendi yakalanma korkusu ve endişesinin zindanında geçirmiş, şimdiyse tekrar hüküm giymişti.
"Elinden gelse, kuş olup bulutlara doğru kanat çırpacaksın. Ne var ki, kaldırımlara çakılısın işte."
''Ama ölümü öylesine kabullenmişti ki hayatta olsa bile teslimiyetten ölecekti.''
''Hayatta güzel günlerin az, kötü günlerin çok olmasından şikayetçi olmayanımız var mı? Bu düşüncenin doğruluk payı yoktur. Eğer Allah'ın bize lutfettiği nimetlerin kıymetini bilmiş olsaydık, şikayet edeceğimize şükretmeyi öğrenseydik, başımıza gelecek her türlü belaya sabır gösterebilirdik. Her şeyin yüce yaratıcıdan geldiğini bilir, tahammül ederdik.''
Sayfa 39Kitabı okudu
''Mutluluğun iyi edemediğini iyileştirecek ilaç yoktur.''
Sayfa 45Kitabı okudu
''Gökyüzü, bir günahkarın pişmalığına, hiç günah işlememiş yüz dürüst kişiden daha çok seviniyorsa, gökyüzünü sevindirmeye çalışalım.''
''...dünya, herkesi selamlayıp, kumar borçlarımızı ödedikten sonra terbiye ve namusumuzla ayrılacağımız bir toplantı salonudur.''
''Yaşamanın ne güzel bir şey olduğunu anlayabilmek için, ölümü istemiş olmak lazımdır.''
''Bekle ve ümit et.''
''Yarın hepimiz için yeni bir gün doğacak.''
''...itfaiyeye şato bir kaç borazan da bağışlamıştı, yaman şeylerdi, bir çocuğun bile üstesinden geleceği en ufak çabayla en çılgınca sesler çıkarılabiliyordu. Bunları işitince öyle sanılıyordu ki, sanki Türkler gelip kapıya dayanmıştır. Bir türlü bu seslere alışılamıyor, her borazan üflenişinde insanlar irkiliyordu.''
''Uzaktaki kontrol kulesinin tepesindeki Türk bayrağı gururla dalgalanıyordu: Kırmızı bir zemin üzerine çizilmiş ay ve yıldız. Osmanlı İmparatorluğu'nun bu alameti, modern dünyada hala gururla uçuşuyordu.''
