Zerkavi'nin stratejisi ana hatları ile Usame bin Ladin'den ayrılmaktadır. Ladin küresel bir cihat cephesi kurup ABD ile savaşmayı amaçlarken Zerkavi'nin amacı ABD ve küresel güçlerle savaşmaktan ziyade bölgesel güçlerle ve ABD'nin bölgedeki müttefikleriyle mücadele etmek olmuştur...
fatihin adı para. Aynı tanrıya inanmayan veya aynı krala itaat etmeyen insanlar seve seve aynı parayı kullanıyorlar. Amerikan kültüründen, Amerikan dininden ve Amerikan siyasetinden nefret eden Usame Bin Ladin, Amerikan dolarlarına bayılıyordu. Peki tanrıların ve kralların ba şaramadığını para nasıl başardı?
Sayfa 179 - KolektifKitabı okuyor
Amerikan kültüründen, Amerikan dininden ve Amerikan siyasetinden nefret eden Usame Bin Ladin, Amerikan dolarlarına bayılıyordu.
Sayfa 179Kitabı okudu
Amerikan kültüründen, Amerikan dininden ve Amerikan siyasetinden nefret eden Usame bin Ladin, Amerikan dolarlarına bayılıyordu.
Sadece kendi etnik problemleri değil, aynı zamanda komşu ülkelerdeki istikrarsızlıklardan da etkilenen Pakistan, 1980'de Kızıl Ordu'nun Afganistan'ı işgaliyle sıkıntılı dönemler yaşamaya başladı. Afganistan'dan Pakistan'a çok ciddi bir göç dalgası başlamış, Pakistan'a gitmek üzere 7 milyon Afgan ülkelerini terk etmiştir. Sonraki yıllarda Taliban iktidarı ele geçirmiş, 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında güvenlik açığı ortaya çıkan ABD saldırganlaşarak Bush Doktrini çerçevesinde Taliban'a bağlılığını bildiren ve saldırının müsebbibi olan El Kaide ve lideri Usame Bin Ladin'i hedef tahtasına koymuştur.
Sayfa 96 - Kırmızı Kedi Yayınevi 1. BasımKitabı okudu
"Günümüz teröristlerinin çoğu Müslümandır ve kendilerini böyle gururla tanımlarlar. Usame Bin Ladin ve El Kaide destekçileri İslam'ı temsil etmiyor ve onların açıklamalarının ve eylemlerinin birçoğu temel İslami ilke ve öğretilerle doğrudan çelişiyor olabilir ancak bunlar, tıpkı Hitler ve Nazilerin Hristiyanlığın içinden çıkması gibi, İslam uygarlığının içinden çıktılar. Nitekim bunlar da kendi kültürel, dini ve tarihi bağlamlarında görülmelidir. "
Sayfa 113
Tüccarlar, fatihler ve peygamberler "biz ve onlar" ikiliğinin ötesine geçebilen ve insanlığın potansiyel olarak birleşebileceğini öngören ilk insanlardı. Tüccarlar için tüm dünya tek bir pazardı ve tüm insanlar potansiyel müşteriydi. Bu yüzden de her yerde herkes için geçerli olabilecek bir ekonomik düzen tesis etmeye çalıştılar. Fatihler için tüm dünya tek bir imparatorluk ve tüm insanlar potansiyel tebaaydı, peygamberler içinse insanlar potansiyel inananlardı. Onlar da her yerde herkes için geçerli olabilecek bir düzen tesis etmeye çalıştılar.
Geçtiğimiz üç bin yıl boyunca insanlar bu küresel vizyonu gerçekleştirmek için birbirinden hırslı girişimlerde bulundular. Bundan sonraki üç bölüm paranın, imparatorlukların ve evrensel dinlerin nasıl yayıldığını ve günümüzün birleşik dünyasının temellerini nasıl attığını tartışıyor. Hikaye tarihteki en büyük fatihle başlıyor, bu fatih olağanüstü hoşgörülü ve uyumlu, dolayısıyla insanları ateşli taraftarlara çeviriyor; bu fatihin adı para . Aynı tanrıya inanmayan veya aynı krala itaat etmeyen insanlar seve seve aynı parayı kullanıyorlar. Amerikan kültüründen, Amerikan dininden ve Amerikan siyasetinden nefret eden Usame Bin Ladin, Amerikan dolarlarına bayılıyordu. Peki tanrıların ve kralların başaramadığını para nasıl başardı?
Sayfa 177Kitabı okudu