Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çocukluktan ilkgençliğe geçtiğim yıllarda oldukça sâfiyâne bir dönem yaşadım. O günlerde hep bir rüyanın hasretini çekiyor, hayalini kuruyordum. Rüyamda duru akan bir su göreyim. Şöyle dibindeki çakıllar ışıl ışıl parlayan, nane kokan, dağ lalesi kokan, temiz küçük bir dere. Bu dereye düşmüş giden bir saman çöpü olayım. Gide gide deryaya kavuşayım. Yıllar sonra Fuzulî' nin ünlü naati "Su Kasidesi"nde bu rüyanın mükemmelen işlendiğini öğrendim. Üstad: Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme İktidâ kılmış tarîk-i Ahmed-i muhtâra su "Su Hz. Peygamber' in gösterdiği yola uymakla temiz yaradılışını bütün dünyaya göstermiştir" diyordu. Evet. Varsa yürünecek yol, O' nun yoludur.
Sayfa 14 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Biliyor musun üstad, lisedeyken Edebiyat hiç sevmezdim. Sıkıcı gelir, bunaltır, yorardı beni, uzun uzadıya romanlar, tarihi geçmiş hikâyeler.. Üç sıra önümde oturan,
Reklam
Üstad'ın ilmî cebhesi:
   Merhum Ziya Paşa, şu:   Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz,   Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. beyti ile, nesilden nesile bir düstur halinde intikal edecek olan çok büyük bir hakikatı ifade etmiştir.    Evet Müslüman ırkımıza Risale-i Nur Külliyatı gibi muazzam bir iman ve irfan kütübhanesini hediye eden, gönüller üzerinde, mukaddes bir nur müessesesi kuran mümtaz ve müstesna zâtın kudret-i ilmiyesi hakkında tafsilata girişmek, öğle vakti güneşi tarif etmek kadar fuzulî bir iştir.
Sayfa 17 - Sözler Neşriyat. San. Tic. A.Ş. (Bu "önsöz" Medine-i Münevvere'de bulunan mühim bir âlim tarafından yazılmıştırKitabı okudu
Köşe Yazılarından/Mustafa Kutlu
Fuzulî''nin ünlü naati "Su Kasidesi"nde bu rüyanın mükemmelen işlendiğini öğrendim. Üstad: Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme İktidâ kılmış tarîk-i Ahmed-i muhtâra su "Su Hz. Peygamber''in gösterdiği yola uymakla temiz yaradılışını bütün dünyaya göstermiştir" diyordu. Evet. Varsa yürünecek bir yol, O''nun yoludur.
"..Gün geldi Baki dedi ismine bilenler, gün geldi Fuzulî, Ahmed, Nabi, Nef'i, Mehmed, Necip, Yahya... Lakin isimleri hep aynıydı esasında; şair. Hayat denen şeyi diğerlerinin anladığı manada yaşamayıp da onu yazanlardı onlar. Her harf yaralarının izleri miydi? Bilemem. Yaşamadılar da yazdılar ve vakit geldiğinde sustular. Öyle demiyor mu üstad İsmet Özel: 'Yaşasaydım, Yazar mıydım hiç şiir.' "
Sayfa 71 - Nesil Yayın GrubuKitabı okudu
Geri17
79 öğeden 71 ile 79 arasındakiler gösteriliyor.