Başlıyorum hesaplara... 360... Yirmi eşini çıkar... Sıfırdan beş çıkmaz, altıdan bir alırız, veririz eder on... Ondan beş çıkarsa beş kalır. Dörtte iki çıkarsa iki kalır. Üç aşağı... 325... 96 daha... Beş, altı daha onbir... Bire bir, elde var bir.
İnsan yaratılmışlara nasıl davranırsa, yaratılanların Rabbi öyle karşılık veriyor galiba. Sadece insanlar-hayvanlar değil, canlı-cansız her şey, yaratılmış ne varsa...
"Merhamet etmeyene merhamet edilmez" diye bir hadis-i şerif hatırlıyorum şimdi. Gel de uyu uyuyabilirsen.
Yaradan'dan gafil, üstüne bastığım zamanlar için topraktan özür dilerim.
Bir daha çay bardağını masaya sert bırakmayacağım, incinmesin.
Elbiselerim nerede sahi, örtüyorlar beni, kışın soğuktan koruyorlar, yazın sıcaktan, teşekkür etmeliyim onlara.
Ayakkabılarım beni bunca zamandır taşıyorlar, bir kez bile ah etmediler.
Günahkar bir adam İbn-i Asfur. Bir gün çarşıda dolaşırken çocukların bir kuşa eziyet ettiğini görmüş hani. Parasını ödeyip kuşu almış, azat etmiş. Öldüğü vakit komşularından biri onun cennette olduğunu görünce şaşırıp:
-Nasıl oldu, demiş, siz günahkar bir adamdınız?
-Ben bir kuşu Allah rızası için azat etmiştim Allah da beni cehennem ateşinden azat etti, diye cevap vermiş.
İbn-i Asfur, yani "Kuşun Oğlu"
"Merhamet etmeyene merhamet edilmez" diye bir Hadisi Şerif hatırlıyorum şimdi. Gel de uyu uyuyabilirsen.