Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hem zarif, hem alçak gönüllü, hem erdemli, hem tatlı, Yürekli ve utangaç, kırılgan ve dayanıklı Köylü yürekli bir prenses, prenses yürekli köylü kızı, Ve ateşli bir sesle söyleyecek benim şarkılarımı...
Güzel, ama kapılmamış kibrine güzelliğin, Soylu, ama kapılmamış kibrine soyluluğun, Sofu, ama kapılmamış kibrine sofuluğun...
Reklam
Dur, bekle, adını söyleme ! Daha değil ! Önce gözlerinin rengini söyle bana.
Güneş doğduktan hemen sonra denizin aldığı renktedir gözleri ve batıya doğru baktığımızda, uzaklaşan karanlıklar...
Böyle terkedilmeyi Haketti mi yurdunuz? Aç mı bıraktı sizi? Aşağıladı mı? Kovdu mu?
En sevdiklerimi bıraktım orada ben Ama denizler ötesine gitmem gerekiyordu Görmeliydim gözlerimle Doğu’nun tuhaflıklarını, Konstantinopolis’i, Babil’i, Antakya’yı, Kum okyanuslarını, Kor ırmaklarını, Gözyaşı yerine günlük döken ağaçları, Anadolu dağlarındaki aslanları Ve Titan’ların konaklarını.
Reklam
Ve bu ülke, sizin ülkeniz. Yakınlarınız burada gömülü. Bu ülke benim mi? Belki. Ama ben onun değilim.
Tanrı güzelliği size vermiş kontes, Ama başkalarının gözleri için.
Sen aklın sesisin, ama korku aklın sesine kulak vermez.
Reklam
Dünyanın en mutlu insanı olmalıydım, Oysa en umutsuzuyum..
Hiçbir zaman aşk değildir bize layık olmayan, oysa biz layık olmayız ona kimi zaman. Hiçbir zaman bize ihanet etmez aşk ve biz oluruz hep, ona ihanet eden.
Sana inanmıştım Tanrım, umutlara kapılmıştım Böylesine cömert birine daha da cömert davranırsın diye, Sana inanmıştım Tanrım, umutlara kapılmıştım Böyle sevgi dolu birine daha da çok sevgi gösterirsin diye Yalnızca bir saniye, gerçek bir mutluluk anı Bağışlarsın bize diye ummuştum, acısız, hastalıksız, Yaklaşan ölümün gölgesi olmadan üstümüzde. Basit, kısa bir mutluluk anını çok mu gördün bize ?
Şehrin bir yerinde birileri ölüyor, ne korkunç! Beklenmedik ölümler beklenen ölümler apansız gelenler ağır ağır gelenler ihtar edip gelenler habersizce gelenler. Kahvede otururken ölenler başını taş duvarlara çarpa çarpa gidenler aşk derdiyle ölenler, aşksız ölenler. Birileri hastalanmaya hazırlanıyor öksürüyorlar ya da öksürmeden şuralarında bir sızı, uzaktan, üstlerine konduramadıkları bir sızılarla, böyle başladığını bilmiyorlar ya da bilmezlikten geliyorlar, çünkü beklemek çok korkunçtur, usul usul geleceğini bilerek ama ne zaman ölüm meleğinin kanadını açıp kendisini kapacağı anı bilmeden, bu meçhul anı bilmeden beklemek Korkunçtur.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.