Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ona doğru ilerledik, acılarına rağmen; annesinin göğsüne başını yaslamak veya annesinin onun göğsüne başını yaslaması için ayakta bekliyordu. Sarıldıktan sonra Abidin Bey'e en büyük ağbeyim Kerim'e ve anneme selam verdi. Sonraysa bana selam vermeden direkt olarak tekerlekli sandalyesine oturdu. Ona sinirlenecek, az kalsın çıldıracaktım; ne var ki tekrardan kendini taşıyarak ayağa kalktı, birinci selamlaşma faslından ötürü yorgundu. Şöyle dedi; Görüyor musun Filistin, benim için ne kadar önemlisin? Onların hepsine bir defa selam verdim, ama seni selamlamak için sana özel kalktım. Ellerini bana doğru uzat. Sen benim eşimsin, yaban kekiğim...
Sayfa 111Kitabı okudu
[Sevgilim, bir günün ortası şimdi]*
Sevgilim, bir günün ortası şimdi Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde Uzat bana uzat ellerini İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu, Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor Ben seni düşünüyorum seni Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi Kalbim diyorum kalbim Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi Aşkı anılar besliyor düşler kadar Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır Sevgi eskidikçe sevgi.
Reklam
"Ellerini uzat," dedi ona. Seksi ve şehvetli sesi Clay'i tahrik etti. İtiraz et- meden avucunu açtı. "Bunu bana tak," dedi Julia ve Clay eline yumuşak bir kumaşın düştüğünü hissetti. Gözlerini açıp ellerine baktığında nefesi kesildi. Siyah bir fular vardı avucunda ve Julia kıyafetlerini çı- karıyordu. "Gözlerimi bağla," dedi. San Francisco'da geçen ay geçirdikleri gece aklı- na geldi Clay'in. Julia ona, bunun yapmak istemediği tek şey olduğunu söylemişti. "Bunun düşüncesi bile bana kendimi fazla savunmasız hissettiriyor ve güven sorunları olan bir kadın için, yani benim için bunun iyi bir fantezi olduğunu sanmıyorum. "Ama sen demiştin ki," diye başladı Clay, ama giysilerinin yığın halinde yere düştüğünü ve sadece dantelli çamaşırının ve topuklu ayakkabılarının kaldı- ğını görünce söyleyecekleri yutulup gitti. "Ne söylediğimi biliyorum." Julia elini onun göğsünden aşağıya indirdi, dokunuşu onun vücuduna ürpertiler gönderiyordu. "Ama işler değişti ve senin için bunu yapmak istiyorum. Bu, senin beni sorunlarımdan kurtarmanla aynı şey değil belki, ama yinede sana istediğini vermek istiyorum. Senin için bunu yapmama izin ver." Clay kafasını hayır anlamında salladı. "Bunu bana teşekkür etmek için yapma." "Sana teşekkür etmek için yapmıyorum bunu," dedi Julia kararlı bir şekilde. "Sana istediğin her şeyi verebilmek için yapıyorum." "Bunu yapmak zorunda değilsin," dedi Clay, sesi içinde bunun için yanan arzuyla savaşırken boğuklaşmıştı.
Sayfa 178
No panic
-Şuranda birazcık dert kalmış. Orası değil ya biraz sağ, azıcık yukarı, heh işte tam orada. -Geçti mi? -Hayır, dur ya ben alayım. -Olmaz Tolga! -Neden, ne olacak? -Çünkü o zaman dert sana geçmiş olur. -Canım o sendeyken dert. Bana geçince benimkilerin arasında belli olmayacak kadar küçük ve yitik kalacak. -Yine abartmıyor musun? Biraz daha
Sevgilim bir günün
Sevgilim, bir günün ortası şimdi Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde Uzat bana uzat ellerini İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu, Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor Ben seni düşünüyorum seni Hani tıpkı o ilk
Ruhlarımızın oluşturduğu bir ütopyadayız. Bu cennette, ikimiz, sadece ikimiz varız. Baharın rengarenk açan tüm çiçekleri bir arada, Etrafımızda, havada uçuşan dallar, kuru yapraklar var. Güzelliğinle kaplı, aşkınla büyüleyen bir cennetteyiz. Sen kraliçesin, bende şövalyeyim. Yüzün bir sanat eserinin en güzel haliyken, Ben çok sevdiğim cennetinde,
Reklam
Sevgilim, bir günün ortası şimdi Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde Uzat bana uzat ellerini İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu, Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor Ben seni düşünüyorum seni Hani tıpkı o ilk
Sevgilim
Sevgilim, bir günün ortası şimdi Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde Uzat bana uzat ellerini İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar İstanbul her günkü yaşantısı içinde uğultulu, Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor Ben seni düşünüyorum, seni Hani tıpkı o ilk
Ona doğru ilerledik, acılarına rağmen; annesinin göğsüne başını yaslamak veya annesinin onun göğsüne başını yaslaması için ayakta bekliyordu. Sarıldıktan sonra babasına selamla devam etti. Sonra Abidin Bey'e, en büyük ağabeyim Kârim'e ve anneme selam verdi. Sonraysa bana selam vermeden direkt olarak tekerlekli sandalyesine oturdu. Ona sinirlenecek, az kalsın çıldıracaktım; ne var ki tekrardan kendini taşıyarak ayağa kalktı, birinci selamlaşma faslından ötürü yorgundu. Şöyle dedi: "Görüyor musun Filistin, benim için ne kadar önemlisin? Onların hepsine bir defa selam verdim, ama seni selamlamak için sana özel kalktım. Ellerini bana doğru uzat. Sen benim eşimsin, yaban kekiğim..." Utana sıkıla ellerimi uzatmış; taşıyor olduğum bütün sevgi, saygı ve hayranlık duygularıyla ellerimi ona teslim etmiştim.
Sayfa 111Kitabı okudu
Sevgilim, bir günün ortası şimdi Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde Uzat bana uzat ellerini İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar İstanbul her günkü yaşantısı içinde uğultulu, Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor Ben seni düşünüyorum, seni Hani tıpkı o ilk
887 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.