Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jirem Derin

"Yavaşlıkla anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Bu yüzden de bir şeyi anımsamak isteyen kimse yürüyüşünü yavaşlatır. Buna karşılık az önce yaşadığı bir olayı unutmaya çalışan insan da elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır. Yavaşlamak, hayatın içerisinde görülmeyeni, fark edilemeyeni fark etme çabasıdır. Aynı zamanda da bir keyif hâlidir. Modern insan bu keyif halini yitirdiği için kâinatın içinde artık kendisini bulamıyor ne yazık ki."
Reklam
İnsan daima keşkelerle ilerler. Buna engel olamaz. Zira bilemez, attığı adımın devamındaki sökükleri. O halde ne gerek var keşkeler korkusuna? Görünmez bağın tutsaklığına...
Var bende herkesten bir miktar

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Kaybetmeyi öğren yoksa kazanmayı bir hak gibi görürsün."
"Geleceğimi, büyük bir tren istasyonunun bekleme salonunda görüyorum. Dışarıdaki kalabalık insan topluluğu, beni görmeksizin geçip gidiyor. Hepsinin acelesi var, trenlere ve taksilere biniyorlar. Onların gidecek bir yerleri, buluşacakları birileri var. Ben öylece orada oturuyorum..."
Reklam
Uyum sağlamak kolay iş. Mühim olan başkalarına yaklaştıkça kendinden uzaklaşmamak
Herkes samimiyetsiz. Ben de samimiyetsizim. Ve her birimize ayrı ayrı acıdığım için acı yüküm oldukça ağır.
İnsan ölüyorsa acıdan ölür bir gün kendine bir daha uğrayamadığından, koyduğu yerde durmayışındandır hayatın hatanın dönüşsüz oluşundandır.
Birhan Keskin
Birhan Keskin
Gayesiz
Ben varılacak yerden ziyade gidilecek yolun önemini kabul etmiş insanım. Dolayısıyla boşa kürek çekmemde hiçbir sakınca yok değil mi?
Bilindiği üzere hayat insan için daima hareket halindedir. Bu koşulda insan atacağı adımı mı düşünmeli? Yoksa hareketin (gerektirdiği adımın) onu nereye götüreceğini mi beklemeli?
Reklam
“Düşünce, insanoğlunun kendi kendisinin efendisi olması için tek yoldur (…) günümüz insanı giderek o efendiliği yitirmekte ve bizde sanki insanlık düzeyinin altına düşüyormuş gibi bir izlenim uyandırmakta”
"Genelde sosyal bilimler, “insan” ve “değer yargılarına” dayanmaktadır. Bu nedenle tüm teorilerin uygulama sonuçlarının evrensel olarak aynı olması beklenemez. Akılcılık diyerek sadece etik kuralların ve değerlerin topluma tek gerçekmiş gibi dayatılması çok kötü sonuçlar doğurmuştur. Sosyal bilimler alanında kendisini yetkili sanan ve güçlü olanların inşa ettiği bilginin “evrensel” olduğunda ısrar etmek ve güçsüz olarak tabir edilen alt tabaka insanlarının buna inanmalarını sağlamak yanlış anlamadan ve boş hayalden ileri gidemeyecektir."
Anlamsızlık da bir anlamdır, diyip kendimce boşlukta süzülsem?
Ancak durum şu ki; bünyem öğütleri çok kısa bir sürede zirvelerde dikkate alırken birden unutkanlığı sebebiyle yere çakılıp, depresif hallerle boğuşabiliyor...
Muhtemelen tembelliği meşrulaştırdığından parmaklıkların ardı hoş geldi
Jirem Derin

Jirem Derin

@vaktiyle
·
20 Mart 2022 01:27
Gece yine hapsetti kendine
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.