Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Jirem Derin

Sabitlenmiş gönderi
Kendinde her şeyi yapabilecek kuvveti görmek, sonra yapılacak hiçbir şey bulamamak... Tükenmek bilmez bir sabırla bir meçhulü beklemek... Nihayet bütün bunları sisli bir havadaki ağaçlar gibi belli belirsiz, karışık bir şekilde hissetmek...
Reklam
Jirem Derin
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları
Bir Ekonomik Tetikçinin İtiraflarıJohn Perkins
8.1/10 · 3.303 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Yavaşlıkla anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Bu yüzden de bir şeyi anımsamak isteyen kimse yürüyüşünü yavaşlatır. Buna karşılık az önce yaşadığı bir olayı unutmaya çalışan insan da elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır. Yavaşlamak, hayatın içerisinde görülmeyeni, fark edilemeyeni fark etme çabasıdır. Aynı zamanda da bir keyif hâlidir. Modern insan bu keyif halini yitirdiği için kâinatın içinde artık kendisini bulamıyor ne yazık ki."
208 syf.
·
Puan vermedi
Öğretmen Olmak
Öğretmen OlmakDoğan Cüceloğlu
8.8/10 · 6,5bin okunma
Reklam
Türkiye'de, bizim tartıştığımız bağlamda bir "eğitim çevresi"nin eksikliği devam ettiği sürece, eğitim çerçevesi sorunu da çözülemez. Eğitim çerçevesi sorunu devam ettiği sürece eğitim sistemi de, herhangi bir dönemin siyasi iktidarının ideolojisi, politik çıkan, keyfi, isteği içinde anlamlandırılıp biçimlendirilecektir; ki her şeyi sil baştan değiştirecek bir başka iktidar gelinceye kadar. Özetle, düşünsel yönden güçlü, felsefi ve bilimsel temelleri sağlam, uygar bir dünyanın içinde yer aldığının bilincinde insanlardan kurulu bir eğitim düşünürleri kadrosu, bir eğitim çevresi, Türkiye'nin en hayati ihtiyaçlarından biridir. Bu kitap, işte bu eksikliğin altını çizerek belki de Türk eğitim tarihinde önemli bir misyonu yerine getirmektedir.
Kendi paradigmalarının bilincine varmış ve onların üstüne çıkmış insan özgürdür.
"Eğitim, hayatta işe yarar olma durumuna göre hazırlanmalıdır. Eğitimde elden geldiğince az kural verilmelidir. Basit metot kullanılır. 'Doğa'nın yolunu izlediği takdirde eğitim, otoriter ve baskıcı olmaz; aksine, bireysel özelliklerin gelişmesi için tüm özgürlükleri kişiye sağlar, öğretmen ve öğrenci arasında karşılıklı güven gerçekleşir."
John LockeKitabı okudu
Şükür yoksunu ortamlar insan ruhunda bir aşınma, bir küflenme, bir erozyon oluşturur; özellikle eğitimcinin bundan sakınması gerekir.
İnsanın hayatı, kendini aştığı an anlam kazanır. O nedenle, kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen bir öğretmenin hayatı sığ ve anlamsız kalacaktır. Öğretmen veya değil, böyle bir insan yalnızdır ve çoğu kez yalnızlığının farkında değildir. Yalnızlığının farkına varmak acı vereceğinden bundan daima kaçınır.
Reklam
Bilim, kuramlarla gelişir. Kuramlar, araştırmalarla üretilen, en üst düzeydeki bilgilerdir. Ve ancak yeni bilgilerle yanlışlanabilirler. Hiçbir kuram son şeklini almış sayılmaz. Her kuram, yeni bilgiler ve gözlemler doğrultusunda güçlenir; eğer yetersiz kalırsa ayıklanır ve yerine daha geçerli görünen konur. Yıkılamaz hale gelen ve herkes tarafından kabul edilen bir kuram, "yasa" olarak adlandırılır.
İnsan da tıpkı doğa gibidir. Yaratılışı ve tasarımı itibarıyla özü, saflığı ve potansiyeli bozulmadığı ölçüde güzel. Yaratıcı ve zararsızdır.
Simondon, "İlkel büyünün insanlar üzerindeki etkileme gücüne benzememekle birlikte, gelişmeye sorgusuz sualsiz bir şekilde inanılmaktadır” demektedir. Bu, teknolojiye boyun eğmiş bir toplumun geneli için geçerli olup, gündelik yaşamda bu kadar açık seçik bir şekilde görülmese bile insanın çevresindeki tüm ıvır zıvırların belli bir tekno-mitolojik gücü temsil ettiğini gösteren bir düşüncedir. Gündelik yaşamdaki nesnelerden yararlanma biçimi neredeyse otoriter bir dünya örgütlenmesine benzemektedir. Kullanıcının yalnızca bir-iki küçük düğmeye basmasıyla çalışan teknik nesnenin anlatmaya çalıştığı bir şey varsa o da herhangi bir çabanın harcanmadığı, enerjinin tamamıyla soyutlandığı ve yer değiştirebildiği, gösterge-jestin her şeyi egemenliği altına almış olduğu bir dünyadır.
Sayfa 73
İşlevsellik artık gerçek bir çalışma sürecinin dayatılması olarak değil, belli bir biçimin diğerine uyumu (anahtarın ele oturması) ve bu uyum aracılığıyla gerçek çalışma süreçlerinin göz ardı edilip unutulması anlamına gelmektedir.
Sayfa 67
Bir nesneye ait mekânizmanın çeşitli bölümleri nasıl tasarlanıyorsa; değişik teknolojik nesnelerin de insandan bağımsız bir şekilde bir araya geldikleri, basit ve benzer kullanım biçimlerine sahip oldukları; kendi teknolojik gelişim çizgileri doğrultusunda bir düzen oluşturdukları ve bu düzen içinde de insanın, aslında makinenin kendi kendine gerçekleştirdiği mekanik bir denetime katılmaktan başka bir şey yapmadığı görülmektedir.
824 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.