Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jirem Derin

Bir nesneye ait mekânizmanın çeşitli bölümleri nasıl tasarlanıyorsa; değişik teknolojik nesnelerin de insandan bağımsız bir şekilde bir araya geldikleri, basit ve benzer kullanım biçimlerine sahip oldukları; kendi teknolojik gelişim çizgileri doğrultusunda bir düzen oluşturdukları ve bu düzen içinde de insanın, aslında makinenin kendi kendine gerçekleştirdiği mekanik bir denetime katılmaktan başka bir şey yapmadığı görülmektedir.
Reklam
Dekorasyon kavramı artık tamamıyla değişmiştir. Geleneksel zevk anlayışı bağımsız bir güzellik kavramının var olmasına izin vermemektedir. Eskiden evlerin içi şiirsel bir söyleve benzer, belli anlamlara sahip nesneler kendi aralarında konuşurlarken; günümüzdeki nesnelerin artık konuşmak yerine iletişim kurduklarına tanık olunmaktadır, zira bu nesnelerin hiçbiri özgün bir kişiliğe sahip değildir.
Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, artık pencere diye bir şey yoktur ve ışık artık bütün nesnelerin varlık nedeni haline gelmiş gibidir. Nesneler de aynı şekilde sahip olduğu töz ve biçimi yitirdiği gibi, insanın kişiliğinin bir parçası olmayı da bırakmıştır. Çünkü mekân, günümüzde insan ve nesneleri istediği şekilde bir araya getirebilmekte; aralarındaki tüm ilişki ve “değerlerin” işlevlerini belirlemektedir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
172 syf.
·
Puan vermedi
Ahlakın Soykütüğü Üstüne
Ahlakın Soykütüğü ÜstüneFriedrich Nietzsche
8.5/10 · 2.149 okunma
Reklam
Gaddarlıksız şenlik olmaz: böyle öğretiyor insanın en eski ve en uzun tarihi - ve cezada da o kadar çok şenlik var ki! -
Tüm "iyi şeylerin" temelinde ne kadar çok kan ve dehşet var!
Ah biz idrak edenler, nasıl da mutluyuz, tabii yeterince uzun bir süre susmasını bilirsek!..
Biz kendimize mecburen yabancı kalıyoruz, biz bizi anlayamıyoruz, kendimizi mecburen bir başkasıyla karıştırıyoruz, bizim için sonsuza dek "Herkes kendi kendinin en uzağıdır" cümlesi geçerli olacak - biz kendimize göre "idrak edenler" değiliz...
Reklam
"Ama o sizin dünyanızı hiçbir zaman benimsemedi, anlamıyor musunuz? Gerçekliğe göre hareket eden bir robot yarattı o, robotun gerisindeki asıl benlik ise, giderek gerçeklikten uzaklaştı."
"Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim..." "ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim. Sana ancak bütün bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan şeyler vadetmem hiç. Kusursuz, güllük gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır... üstelik böyle bir dünya çok cansıkıcı bir yer olur!"
Sayfa 113Kitabı okudu
Edebiyatmış, edebiyat da zaten yoksulluğun bir arazı değil mi, geldiğin çevreden kurtulmanın en klasik yolu.
Yine de içimde her an gün yüzüne çıkmaya hazır gizli bir zarafet, keşfedilmemiş bir dansçı ahengi, bir roman kahramanı olduğu hissine kapılmaktan kendimi alamıyorum...
825 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.