Sevdiklerimizin değerini bilelim:(
(okumak isteyenler için çok uzun ama duygusal bir metin bırakıyorum buraya -bendenizden-) (Askerden dönen Necmi'nin annesini kaybetmesi üzerine arkadaşına bunu anlatması) Necmi başını büküp olayları tek tek anlatmaya başladı. ‘Valla devrem ne sen sor, ne ben söyleyem. Bizimkiler de bilmez ama benim sonum yakındır. Benim Valideyi hatırlar
Tozlu Pembe
Melike hemen elini ağzının üstüne kapatıp başın yere eğdi. "Anasını satayım güleceğim ama şu Şeyma'nın Casper halası aklımı alıyor. Ellerimi tutup bıdır bıdır bir şey söyledi az önce. Sövdü mü ne? Anlamadım ki karşılık vereyim." Casper hala dediği Şeyma'nın hacı halası Meryem hanım. Sabahtır en baş köşede oturmuş başında beyaz namaz başörtüsü ile herkesi süzüyordu. Tahmini 60 yaşlarındaydı ve anladığım kadarı ile kulakları da pek iyi duymuyordu. Ara ara muhabbete girmeye çalışıyor çoğunlukla ise tesbih çekiyordu. "Ne sövmesi be?" dedim kısık bir sesle. "Herkese yaptı ya onu. Salavat getirerek selam veriyor kadın." Anında alık bakışlarını bana çevirdi. "Harbi mi kız?” dedi şaşkın şaşkın. ”Lan ben bana sövüyor sandım. O dudaklarını oynattıkça bende seninkine, bende seninkine diyerek dudaklarımı oynattım ha." Anında gelen gülmeme hakim olmak için elimi komple dudaklarıma kapattım. Allah razı olsun Muzaffer'in sevgilisi ile yaptığı kavga şiddetlenmiş olacak ki derin bir "Offff!” çekince benim kıkırtım araya kaynadı. "Lan durduk yere bile günaha giriyorum. Valla Ebu Cehil değilsem bile olmama ramak kaldı ha. Hale bak." diye homurdandı Melike.
Reklam
1986 yılında bir yaz gününde taşındık şartlarıyla karakterimi oluşturan, davranışlarımı koşullayan bu mahalleye. Geldiğimiz yere kıyasla daha canlı daha renkli bir yerdi. O çocuk aklımla bu mahalleye taşınmamızın beni çok mutlu ettiğini hatırlıyorum. Galiba hafıza tanıdığı, unutup yabancısı olmadığı şeyleri hatırlıyor sadece. Bugün yabancısı
valla acikcasi ben hala her seyden hicbir sey anlamadim
Valla açıkçası ben hala her şeyden hiçbir şey anlamadım.
Zehra
Demir kapıyı açıp karanlık avludan içeriye girdi. Avlu soğuktu. Biraz yürüdükten sonra geniş tahta merdivenin önüne geldi. Kapancanın boşluklarından beliren ışık, evdekilerin uyumadığını gösteriyordu. Kirli fistanın içine üşüyen ellerini koyarak beklemeye başladı. Iki saat kadar bekledikten sonra kapancanın üzerindeki ışık süzmeleri çoğaldı.
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.