Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Mustafa Kutlu'nun gazetede yayınlanan yazılarından oluşan bir eser. Deneme sevmem. Mustafa Kutlu ile alakalı olarak değil elbette. Biliyorum ki Mustafa Kutlu'ya karşı hıncı olan bir kesim var.-ya da aşırı sevgisi- Benim onunla tanışıklığım ta lise yıllarıma dayanıyor. Hikayeleri gerçekten okunmalı diye düşünüyorum; gerek pürüzsüz dili gerek konuya
"İnsanoğlu toprağı terk ederek etrafını aletlerle çevirip bir sanal dünya kurdu. Burada sıkılıp duruyor. İki serap görüyor: Hız ve haz.
Bunlar nefsin oyunlarıdır. Ele geçtiklerinde yok olurlar. Sıkıntı devam eder... "
Kitap Mustafa Kutlu'nun 20-25 yıllık süre boyunca gazetelerde vs. yazdığı deneme, makale ve köşe yazılarından oluşuyor.
Konu bakımından ağırlıklı olarak teknolojinin yanlış kullanımın, yanlış modernleşmenin hayatımızda yarattığı sorunlardan dem vuruyor yazar, bununla birlikte sakin ve huzurlu bir hayat tarzını ancak doğal kaynakların - özellikle toprağın - doğru kullanımının sağlayacağını aksi takdirde dünyanın geri dönüşü olmayan bir yıkıma doğru sürükleneceğini aktarıyor.
Ayrıca Anadolu kültür ve geleneğinin de yavaş yavaş yozlaştığından, hayatımızın peyderpey Batılı yaşam tarzının esiri olduğundan bahsediliyor ve her şeye rağmen kendi kültür zenginliğimizin farkına varıp ona yönelmek gerektiğinden bahsediliyor.
Sonuç olarak yazar kendisinin de kitabın başında belirttiği gibi denemelerinde muhafazakâr ve gerici bir anlayışı yeğ tutuyor.
Fakat bu gericilik ve muhafazakârlığın da 'eskinin korunması yeninin kontrol altına alınması' şeklinde algılanması gerek.
Tüm bunların yanında yazarın deneme, makale türü üzerinde, hikayeciliği kadar başarı ve yeteneğinin olduğunu söylemek imkânsız.
Mustafa Kutlu'nun hikayeleri bir yana, diğerleri başka bir yana desek çok da abartmış olmayız.
Vatan Yahut İnternet Mustafa Kutlu'nun; Sır, Ya Tahammül Ya Sefer, Bu Böyledir ve Yoksulluk Içimizde'den sonra okuduğum son eseri. #EvdeKal sürecinde Kutlu'nun eserleri insana tefekkür ve tevekkül ibadetlerini belki de en çok ihtiyacımız olan bu süreçte yeniden hatırlatıyor. Akıcı, sade ve anlaşılır üslûbu ile "Vatan Yahut İnternet"te ufuk açıcı makalelerin derlemesinden oluşan üstadın başucu eseri.
Mutlaka okuyalım...
#KitaplaEvdeKal
Okuduğum ve okuyacağım denemeler arasında bir çok konuda "en" olarak kalacağına emin olduğum bir kitap.Köşe yazılarından derlenmiş olan bu kitap kültürümüzün geçmişini, maneviyatını bir çok konuda gözler önüne sermesi konusunda çok iyi yazılmış.
Mustafa Kutlu-Vatan Yahut İnternet
Yazar bu eserinde denemeler üzerinden toplumsal değişimi ele almış. Denemeler daha önce gazeteler için kaleme alınmış ve bu eserin içerisinde bir araya toplanmış. Ara sıra tekrara düşen paragraflar haricinde esere her hangi olumsuz bir eleştirim yok. Ele alınan konular şahsen beni çocukluğuma götürerek bugün ile dün arasındaki değişimi yeniden göz önünde bulundurmamı sağladı. Kitapta tarım toplumundan sanayiye, kırsal kesimden şehre, alaturka hayattan alafranga hayata geçiş güzel ve başarılı şekilde ele alınmış.
96 syf.
8/10 puan verdi
01.51- Bir Kasım Pazar
Seneleer seneleer evveliydi 2013 yaz tatili lise ikinci sınıfa yeni geçmiştim öyle hatırlıyorum en azından o zaman elimde bu denli kitabım yok ve daha yeni yeni yeşeriyor kitap aşkım, arkadaşlarımdan kitap dileniyordum utanmazca ,çünkü köyde vakit başka türlü asla geçmiyor (güzel günlerdi) internet ya da sosyal medya bu kadar yaygın da değil bağımlı da değildim. Elime gelen her şeyi okuyor ve okutuyorum bu kitap da o günlerde okuduğum kitaplardan birisiydi. hâliyle çok sevmiş etkilenmiş hatta hüngür hüngür ağlamıştım :)) çünkü neden ağlamayayım hi hi hii.. ama şimdi düşünüyorum da belki de tüm ağlama hakkımı o zamanlar kullanmışım ki şimdi ağlayamiyorum hiçbir türlü.. neyse bunun konuyla alakası yok
Esas olarak bu guzzzel mi guzell kitap Osmanlıcılık akımının etkisiyle yazılıp sahnelenen ilk tiyatro eserimizdir edebiyatımız için kıymeti büyüktür. Konu olarak vatan, millet, vatanı müdafaa aşk ayrılık (olmazsa olmazlarimiz) temaları etrafında yazılmıştır. Kiymetlidir fevkalâde.. tüm karakterleri ve onların içsel hallerini ayrı ayrı güzel işlenmiş. Gene beğenerek hatta bayılarak okudum.. sonra döndüm dedim ki yanlış çağda yaşıyorsun kızım Gamze.. neyse öyle işte
Birkaç yıl sonra (ömrüm yeterse) tekrar okuyabilmek dileğiyle..
