"Zihnimde çatışan binlerce duygunun arasından kendini belli ettiğine göre öfkem çok yoğun olmalıydı." Önsöz kısmında sizi idam, infaz, ceza yasaları gibi birçok göz ardı edilen gerçeklerle yüzleştiren bir kitap. Bir idam mahkumu olsanız ve sizin gününüz gelene kadar ölen bir sürü insana şahit olsanız ne düşünürdünüz? Bu sizin daha az endişelenmenize sebep olur muydu? O karanlık zindanlarda zamanın uzaması durumunda aklınıza neler gelirdi hayata dair? Bir an önce bitse daha mı iyi olurdu, bunca düşünce sizi daha da öfkeli mi yapıyor? Okumalı ve sormalı insan kendine. Kitabın içinde geçen "insanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkumdurlar." cümlesi size ne hissettiriyor merak ettim. Ölüm bir ceza mıdır? Hele ki bu aralar çok sık duyduğumuz, belki de artık korktuğumuz bu sebeple bir şeylerin daha da kıymetini bildiğimiz veya tamamen umudu kestiğimiz bu süreçte, başka ne düşünebilir ki insan.