...
- Giderken düşürdüklerimiz/vazgeçtiklerimiz, “acı” haline bürünüp
geceleri taarruza geçiyor. Ne siperin var, ne de sığınağın, bi aklın,
bi de sen.
+ Gerçekten "acı"larınız taarruz etmek için geceyi mi bekliyor?
- Aslında beklemiyor; biz çağırıyoruz.
+ O zaman gece olunca nankör bir ikiyüzlülük ile kendi sürekli arka
plana atılan acılarımızı çağırıyoruz. Aslında acı istisnasız her zaman
bizimle.
- Her zaman..
+ Yorulduğumuzda ve cesaretimizi kaybettiğimizde yıllar önce
yendiğimiz düşüncelerin saldırısına uğrarız.
.