Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
. . . SÖZLERİN BÜYÜKLERİ, BÜYÜKLERİN SÖZLERİ ******* (Allah dostlarının sözleri ve güzel halleri, birer manevî askerdir. Allah onlarla zayıf kalpleri kuvvetlendirir, maneviyatı bozuk olanları düzeltir. Mümin, onlarla destek
İNSAN NEDEN BAĞIRIR İslâm alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp: "İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş. Talebelerden biri: "Çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince mübarek zat: "Ama
Reklam
İnsan Neden Bağırır
"İslâm alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp: "İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş. Talebelerden biri: "Çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince mübarek zat: "Ama öfkelendiğimiz
İslâm alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp: “İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Talebelerden biri: “Çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince mübarek zat: “Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden yüksek
Tavırlar ve davranışlar kelimelerden daha yüksek sesle konuşurlar. .
İNSANLAR NEDEN BAĞIRARAK KONUŞUR! İslâm alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp: "İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş. Talebelerden biri: "Çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince mübarek
Reklam
İNSAN NEDEN BAĞIRIR İslâm alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp: "İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş. Talebelerden biri: "Çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince mübarek zat: "Ama
Tam bir A tipiyim
A tipi kişilik davranışlarını şu şekilde sıralamak mümkündür (Ertekin,1993). A tipi bireyler yeme içme, konuşma, hareket etme, yürüme gibi günlük eylemlerinde çok daha hızlıdırlar. Cümlelerin sonunu daha sert vurgulayarak daha hızlı konuşurlar. Hayatın tüm alanında sabırsız yapıdadırlar. İletişimde başkalarının sözünü bitirmesini beklemeden sözünü keserek yüksek sesle konuşurlar. Aynı anda iki ya da ikiden fazla işi düşünerek aynı zaman dilimine daha çok işi sığdırmaya çalışırlar. Aynı zaman diliminde çok işi yapmaya çalışmak bu kişilerin üzerindeki baskıyı arttırır. Dinlenmek, tatile gitmek, işlerden uzaklaşmak, bu kişiler için suçluluk duygusunun oluşmasına sebeptir. Bu tip davranış sahiplerinin beraber yaşadığı diğer insanlardan, ailelerinden beklentileri de yüksektir. Kendilerinin veya çevresindekilerin bu standartlara ulaşamaması bireyde sıkıntı ve mutsuzluğa neden olur. A tipi davranış sergileyen bireylerde rekabet ve zamanla yarış duyguları ağırlık kazanmaktadır. Çabuk karar verirler. İnatçı ve saldırgan davranışlar sergilerler. Sürekli bir koşuşturma sebebiyle çevredeki güzelliklerin farkına varamazlar.
İNSAN NEDEN BAĞIRIR İslâm alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp: "İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş. Talebelerden biri: "Çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince mübarek zat: "Ama
-Hiç dikkat ettiniz mi?
"tavırlar ve davranışlar kelimelerden daha yüksek sesle konuşurlar."
Reklam
İnsanlar neden bağırır!
İslâm alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp: "İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş.   Talebelerden biri: "Çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince mübarek zat: "Ama öfkelendiğimiz insan yanı
Kendine karşı dürüst olmayı unutma. Nasıl? Üç şeyi hatırlamak gerekiyor! Bir ne olman gerektiğini sana söyleyenleri asla dinleme: kendi iç sesini dinle, sen nasıl olmak istiyorsun? Yoksa hayatın harcanır gider. İki maske kullanma - bedeli ne olursa olsun dürüst kal. Öfkeliysen öfkeli ol. Öfkesini bastıran insanın bedeninde blokajlar oluşur. Öfke iki noktadan, tırnak ve dişlerden boşaltılır. Uzun süre öfkesini bastıran insanlar daha çok yer, daha fazla sigara içer, daha fazla konuşurlar; çünkü bir şekilde enerjiyi birazcık boşaltabilmek için çenelerinin çalışması gerekir. Ve öfkeli insanların elleri çirkinleşir, yamuklaşır. Herhangi bir şeyi bastırırsan bedende o duyguya karşılık gelen yer etkilenir. Ağlamak istemiyorsan gözlerin parlaklığını yitirir, çünkü gözyaşı gereklidir. Unutma, içten gelerek gözyaşı dökemezsen, gülemezsin de çünkü bu diğer uçtur. Gülmek istiyorsan gül, yüksek sesle gülmenin ters bir tarafı yok. Üçüncüsü, sahici olmaktır; şimdiki zamana sadık kal çünkü tüm yalanlar ya geçmişten yada gelecekten içeri sızar. Geçen geçmiştir, üzerinde durma, bunu bir yük gibi taşıma. Gereksiz yere gelecekle uğraşma, yoksa gelecek şimdiki zamanı ele geçirip yok eder ve henüz olmayanlar olmamıştır. Şimdiye sadık kal, işte o zaman sahici olacaksın. Şimdi burada var olmak, sahici olmaktır... #Osho
Yara izleri, onları açan kılıçtan daha yüksek sesle konuşurlar. Paulo Coelho
İNSAN NEDEN BAĞIRIR ?
İslâm alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp: "İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş. Talebelerden biri: "Çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince mübarek zat: "Ama öfkelendiğimiz insan yanı
İNSAN NEDEN BAGIRIR Islam alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp: "Insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş. Talebelerden biri: "Çünkü sükunetimi kaybederiz" deyince mübarek zat: "Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden yüksek sesle konuşuruz? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de duyurabilecek ve demek istediklerimizi rahat aktarabilecekken niye avazımız çıktığı kadar boğazımızı yırtarak bağırırız?" diye tekrar sormuş.Talebelerden ses çıkmayinca anlatmaya başlamış: "iki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak mecburiyetinde kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları lazım gelir." "Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşanlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile lüzum kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini hakiki olarak seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir."Daha sonra talebelerine bakarak şöyle devam etmiş: "Bu sebeple tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine müsade etmeyin, izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözlerden uzak durun.
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.