Hayatı tadında bırakmaktır intihar, çaresizliğin son çaresidir o. Karanlıkların en koyu olanıdır intihar. Vedasız gidiş, sessiz terkediş, geride kalanların yaşayan ölü olma sebebidir o. Bazen kurtuluş, bazen kaçıştır intihar. Tanrıya sen beni kovamazsın, ben istifa ediyorum, demektir. Hayatın bir oyun olduğunu varsayıp mızıkçılık yapmaktır intihar. Pes etmektir. Kıçınıza kına yakın, siktir olup gidiyorum, demektir. Ardında bıraktığı her şeyi hiçe saymaktır. Katil ve maktül aynı kişidir, en nihayetinde bir cinayettir intihar...
Hayatı tadında bırakmaktır intihar, çaresizliğin son çaresidir o. Karanlıkların en koyu olanıdır intihar. Vedasız gidiş, sessiz terk ediş, geride kalanların yaşayan ölü olma sebebidir o.
"Ne kadar uzaĝındayım sevmelerin.
Ve merhametin
Ve keşkelerin..
Ve pişmanlıkların
Ve kırgınlıkların
Kaç nefes sonrası gerçek
Aldığım kaç nefes yalan
Hangi ayrılığın baş ucunda söylendi
Aşkın selasi..
Âmâ yüreklerde miydi esareti
Yalnızlığın..
Ve öznesiz cümlelerimde mi kalmıştı düşler
Kimdi bu yalın ayak kaçan sokağımdan
İzbe kaldırımlardan gölgeleri koparan
Hangi yabancıydı..
Hangi şairin dipsiz kuyu sükûtunda kalmıştı hüzünlerim
Ve acı gülüşlerim
Ve tatsız dönüşlerim..
Ve vedasız gidişlerim.."
Usulüne göre gömülmeyen her şey sonradan hortlar*/ Lacan.
Lazarus sendromu , başarısız hayata döndürme girişimlerinden sonra dolaşım sisteminin yeniden çalışmaya başlaması.1982 yılından beri 38 kez tıp literatürüne kaydedilmiş Lazarus olgusu. Adını kutsal kitapta geçen ve öldükten sonra Hz.İsa tarafından diriltilen Lazarus'tan
'Her veda acımasız mı olur?' diye sormuştu bir keresinde..Çünkü yapacağı şeyin bırakacağı yıkımları önceden görmek istiyordu..'Vedalar değil de elvedalar daha acımasız olur.' dedim bende. O an gözlerine bakamıyordum..Çünkü belliydi bir gidiş haritası çizilmiş ve veda söyleyişi için hazırlık aşamasına girilmişti..Gözlerini benden kaçırarak 'Veda ile elveda arasında ne fark var ki?' diye sordu bu sefer. Gidişinin onda bu kadar heyecan yapacağını bilemedim..Sonradan anladım..Elleriyle oynardı hep heyecanın büyüsüne kapılınca..'Elveda deyince bekliyor insan..Elveda, gidiyorum ama elbet bir gün geleceğim gibi bir umuttan ibaret.' dedim. Gitme dercesine ellerini tuttum...Neyse bu konuşmadan bir hafta sonra hem vedasız hemde elvedasız terketti..Işte o zaman anladım ki kendi dünyasında bir gidiş şekli üretmişti..Vedasız..elvedasız..Işte bu yıkımların enkaz bulmuş hali idi..
Hepiniz bir bir gideceksiniz
Kiminiz erken kiminiz geç
Bazıları son cigarasını yakmadan
Bazıları son namazını kılmadan
Gideceksiniz
Vedasız bir gidiş olacak
Belki görüşürüz belki görüşmeyiz...
Evet, ölüm bir son değil yeni bir başlangıçtır. Yok olmak, kaybolmak değil ebedi bir varlık kazanmaktır. Ebedi bir ayrılık değil kaybedilen tüm sevdiklerine kavuşmaktır. Vedasız bir son gidiş değil, ebedi birlikte olmaktır. Çürümek ve dağılmak üzere toprağa girmek değil, baki bir alemde ölümsüz bir hayatla dirilmektir. Ölüm belli vazifelerle dünyaya gönderilen insanlar için bir paydostur.Sorumluluk yükünün kaldırılmasıdır.Çalışmak değil, ücret almak için bir gidiştir.Dünyanın her türlü sıkıntı, mihnet,kederinden sıyrılmaktır.Hayat yükünü sırtından indirmektir.