Toplum, kendisinin bir sanat eserini niçin şöhrete eriştirdiğini bilmez. Sanat anlayışından yoksun toplum, eserde bunca ilgiyi haklı gösterecek, aklınca yüzlerce üstünlük bulur; ama alkışının asıl nedeni, tartıya gelmeyen bir şeydir: Yakınlık duygusu!
İnsanlar bir sanat eserini niçin şöhrete ulaştırdıklarını bilmezler. Sanat anlayışından yoksun, eserde bunca ilgiyi gösterecek yüzlerce üstünlük bulduklarını düşünürler ama alkışın asıl nedeni, tartıya gelmeyen bir şeydir; yakınlık duygusu.
Üzerine tekrar bir bunalma duygusu geldi, sanki dünya tuhaflığa ve karikatürleşmişliğe doğru hafif ama önü alınamaz bir kayma göstermişti.
Sayfa 34Kitabı okudu
İnsanlar bir sanat eserini niçin şöhrete eriştirdiklerini bilmezler. Sanat anlayışından yoksun, eserde bunca ilgiyi haklı gösterecek yüzlerce üstünlük bulduklarını düşünürler ama alkışın asıl nedeni, tartıya gelmeyen bir şeydir: Yakınlık duygusu!
Sayfa 23Kitabı okudu
“İnsanlar bir sanat eserini niçin şöhrete eriştirdiklerini bilmezler. Sanat anlayışından yoksun, eserde bunca ilgiyi haklı gösterecek yüzlerce üstünlük bulduklarını düşünürler ama alkışın asıl nedeni, tartıya gelmeyen bir şeydir: yakınlık duygusu!”
Sayfa 23
Uçuruma dpüru iflah olmaz, doğuştan bir eğilimi olan kimse nasıl eğitimci olur ? Uçurumu inkâr edip onura erişmek isteriz, ama hangi yana dönsek, yine o çeker bizi.
Sayfa 100 - Can YayınlarıKitabı okudu
Yorgun, ama zihni uyanık, uzun süren yemek boyunca soyut, hatta metafizik konularla oyalandı; insan güzelliğinin oluşması için evrensel düzeni bireysele bağlaması gerekli esrarlı sentezi düşündü; oradan biçimin ve sanatın genel sorunlarına geçti; sonunda, düşünce ve buluşlarının, yaşarken bize de pek yerinde gelen, fakat uyandıktan sonra tamamen yavan ve işe yaramaz oldukları anlaşılan rüya telkinlerine benzediğini gördü.
Sayfa 44 - Can YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar bir sanat eserini niçin şöhrete eriştirdiklerini bilmezler. Sanat anlayışından yoksun, eserde bunca ilgiyi haklı gösterecek yüzlerce üstünlük bulduklarını düşünürler ama alkışın asıl nedeni, tartıya gelmeyen bir şeydir: yakınlık duygusu !
Sayfa 23 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ansızın ruhunda tuhaf bir genişleme hissetti. Bir çeşit serseri bir huzursuzluk, delikanlılara özgü uzaklara susamış bir özlem; o kadar canlı, o kadar yeni ama yine de çoktan terk edilmiş, unutulmuş bir duyguydu ki bu, ne olduğunu, nereye yöneldiğini anlamak için olduğu yerde, ellerini arkasında birleştirmiş, gözlerini yere dikmiş, öylece mıhlanıp kaldı.
Sayfa 16 - Can YayınlarıKitabı okudu
Önemli bir fikir veriminin derhal geniş ve derin bir etki yaratabilmesi için, eser sahibinin kişisel hayatıyla çağdaş kuşağın genel kaderi arasında gizli bir yakınlık, hatta bir uyum bulunmalıdır. İnsanlar bir sanat eserini niçin şöhrete eriştirdiklerini bilmezler. Sanat anlayışından yoksun, eserde bunca ilgiyi haklı gösterecek yüzlerce üstünlük bulduklarını düşünürler ama alkışın asıl nedeni, tartıya gelmeyen bir şeydir: yakınlık duygusu.
İnsanlar bir sanat eserini niçin şöhrete eriştirdiklerini bilmezler. Sanat anlayışından yoksun, eserde bunca ilgiyi haklı gösterecek yüzlerce üstünlük bulduklarını düşünürler ama alkışın asıl nedeni, tartıya gelmeyen bir şeydir: yakınlık duygusu!
CanKitabı okudu