Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Ah be Tarık Tufan bu kadar duygusal olmak zorunda mıydın?
Bana oldukça melankolik gelen yazarlardan kendisi.
"Bir Adam Girdi Şehre Koşarak" bu kitabın ismi hep bir şeyleri çağrıştırırdı fakat bir türlü bulamazdım. Okuyunca anladım ki Kur'an'da Yâsin sûresinde geçen kıssadan hatta ayetten esinlenilmiş bir isimlendirme, bu detay çok hoş.
Kitap yazarın hayatı müşahedesiyle kısa kısa yazılardan oluşuyor.
İlk sözde Tufan ' Yakama yapışan cümleleri yazdım' diye başlıyor. Onun yakasına bizim bazen hayatımıza, bazen gözümüze ve bazen kulağımıza yapışan fakat çoğu defasında silkelediğimiz cümlelerle baş başa kalıyoruz.
En çokta onun deyimiyle bakışlarımızı kaçırmaktan yoruluyoruz.
Kısa ve tesirli bir kitap.
İstifadeli okumalar dilerim.
Vesselâm.
Tiyatro bitti beklemeye lüzum görmüyorum..
Yazarın son benim ise ilk okuduğum kitabı. İlk ve son derken arayı kapatıyoruz zannımca :)
Kitap her ne kadar tarihi bir roman izlenimi uyandırsa da aslında ezoterik felsefesi olan bir kitaptır. Yani bilinçlilik ile içsel dönüklüğü farkındalıkla harmanlanmış ve her bünyenin kaldıramayacağı bir tarzdır.
Kitap çok güçlü bir kurgu ile bir araya tutulmuş mistisizm ve sembolizme ile donatılmış.. Mahşer detayında kabul edemeyeceğim şeyler olsa da kurgu deyip ses etmiyorum. Edemiyorum :)) Çünkü kitabın baş sayfalarında şöyle bir cümle sarfediyor baş karakterimiz Selim Pusat.
"Sen kayısı ile zerdaliyi birbirine karıştırırsın ama manav karıştırmaz." Aslında yazarımız Atsız bu cümle ile biz okuyucuları uyarıyor.
Aman dikkat! :)
Kitap bir Uygur masalı ile başlıyor. Başta insan bunu anlamlandıramasa da
kitap boyunca anlatılan olaylarda çözülemeyen ne varsa aslında hepsi bu Uygur masalında gizlenmiş ve anlamlandırılmış durumda..
Kitapta yasak aşk yüzünden sıkıntı çeken eski bir askerin kendi ruhundaki çatışmaları ve nefsiyle olan mücadelesi can alıcı bir şekilde anlatılmış.
Ah Ayşe Pusat! Sana değinmeden gidemeyeceğim.. Sen nasıl sabırlı,vefakar özverili bir eşsin. Yer yer sana çok kızsam da :) Bu kitabı okuduğumu gören herkes
Selim ve Güntülü'ye selam söyledi.. Hayır efendim, selam söylenilecek kişi kesinlikle Ayşedir...
Okuması çok keyif verici olduğu gibi yorumlaması bir hayli zor olan bir eser..
Okumama vesile olan aslında kitap içindeki şiirin bestelenmiş olması..
Çok güzel bir yorum.. Mutlaka dinlenilmeli..
youtu.be/KKZqiEHORb0
Vesselam..
İnsanı durup defalarca düşünmeye iten bir kitap. İçinde tüylerinizi diken diken edecek bölümler var ve ara ara aklınıza gelir bunlar. Rusların nasıl Türk topraklarını ezip geçtiğini de anlarsınız. Yazar mümkün olan en hafif şekilde anlatmış bunu. Kitabın kurgusu olay örgüsü anlatımı ve edebi dili zaten üst düzey. Sizi sarıp sarmalıyor vesselam.
Meyvenin güzelliğini tam olarak anlamak için, ondan yemek gerekir.
Meyve risalesi harika meyvelerin lezzetini veriyor adeta.
Zihnimizde bulunan suallere muhteşem halavetli cevaplar veriyor.
Okunmalıdır vesselam.
cennetteki yalnızlar
" Etrafta kadınlar olunca dünya daha güvenli bir yer gibi geliyor. " sayfa 61
.
İnsanın en önemli amacı : Yaşamak. Özgürce , düşünmeden , kaygıları olmadan. Bu eserin ana karakterini çok sevdim. Dünya var olduğundan beri eminim her dönemde bu duygu var olmuştur - malesef ki devam ediyor - bitmesini temenni ediyoruz.
.
" Ben Ülker Abla yaşıyorum . Şimdilik ". Bu cümleyi okuduğum an tüm kadınların korkularını boğazımda düğümlenen tedirginlikte hissettim. Utandım , üzüldüm , yaralandım... İnsan acıları okurken tebessüm eder mi ? Ülker Abla bize bunu yapıyor. Hayatın içinden , sözleriyle , düşünceleriyle tüm kadınların sesi oluyor. Küfür etme şekliyle , sitemleriyle , endişeleriyle bizi yansıtıyor. Toplumsal sorunları dile getirirken konu arka planda kalmıyor. Göze sokmuyor mesajları. Mesaj kaygısı yok eserde . Bu konu hassas bir konu , prim yapmak için yazılmadığı aşikar.
Hadi bir çırpıda okuyun , karakterin anlattıklarına üzülün , gülümseyin ve "çok şükür" deyin. En iyi yaptığımız şey ... Acıları izleyip kanal değiştirir gibi atlıyoruz... Okumanızı tavsiye ederim . Vesselam ️
Kan ve Kum "Yemen Cephesi"
Unutulan, gözden çıkarılan insanları çölün nasıl yuttuğunu en güzel anlatan romanlardan biri. Ancak asla kurgu değil. Gerçek bir günlük olması yaşananların ne kadar hakikatli olduğunu gösteriyor bize.
Komutan Cengiz, İbrahim, İsmail, Afrika lideri Denakail ve isimlerini bilmediğimiz, ne uğruna feda edildiklerini anlamayamadığımız Mehmetçikler... Hepsinin geride bıraktıkları evleri, eşleri, anneleri, aileleri...
Romanı bitirdiğinizde gözlerinizi bir yere sabitleyip uzun uzun düşünme ihtiyacı hissediyorsunuz.
Okunması gereken başlıca kitaplardan vesselam
