Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Solmuş bir çiçeğe benziyorsun." "Beni sula, bak nasıl çiçek açıyorum."
Unutulmak, diye düşündü, biraz delirmeye benziyor. İnsan neyin gerçek olduğunu merak etmeye başlıyordu. Kendisinin gerçek olup olmadığını. Sonuçta hatırlanmayan bir şey nasıl gerçek olabilirdi ki? Kimse duymadıysa, gerçekten olmuş mudur? Bir insan arkasında iz bırakamıyorsa, gerçekten var mıdır?
Reklam
Senin kral olacak olman ayakların altındaki toprağın umrunda değil. Aynı şekilde bardağındaki suyun ve soluduğun havanında.
Ama unutulmak, insana kendini yalnız hissettiriyordu. Başka kimse hatırlamazken, hatırlamak.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Yazardan Not;
Çok uzun süredir kafamda yaşayan ve çok fazla yer kaplayan bu kitap, unuttuklarımın en azından bir kısmından sorumlu.
“Üç yüz yıl nasıl yaşanır biliyor musun?" diye sordu Addie. Henry nasıl diye sorunca, Addie gülümsedi. "Tek bir yılı yaşar gibi. Saniye saniye."
Reklam
"Saçmalama. On sekiz sadece oy kullanma, yirmi bir içki içme yaşı ama otuz karar alacak kadar büyüdüğün anlamına gelir." "Orta yaş krizine, hayatın çeyreği krizinden daha yakın."
Zamanın can sıkıcı yanı, asla yetmemesi. Belki bir on yıl, belki bir an kısa. Ama ömürler daima erken son bulur.
Hareketsiz kadrajların içinde bir hayat vardı. Polaroid fotoğraflar gibi anlar. Tablolar gibi. Bir kitabın sayfaları arasına sıkıştırılmış çiçekler gibi. Kusursuz bir şekilde korunmuş.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.