Bir 'ihtimal ahlakına' ihtiyacımız var. Yaralamayan bir hayırseverliğe acımaktan doğmayan bir adalete Tahakküm etmeyen bir merhamete susamış durumdayız Bunun için saygının günübirlik ilişkilerde canlandırılması her yurttaşın saygıya layık olduğunu hissetmesi ve bu duyguyu içselleştirmesi gerekiyor
İnsanlar tüketim ve alışverişe, kazanma ve harcamaya çok önem verir ve vakitlerinin çoğunu eşyayı ve onun parasal değerini düşünmeye ayırırlarsa bir süre sonra kişilere de nesne gibi davranmaya başlarlar
İnsan dili kötürüm ve kekeme bir hal almış durumda. Televizyonun uğultusu, cep telefonun zırıltısı hayatın telaşı sahici bir konuşmayı giderek imkansız hâle getiriyor. Oysa insan hikayeler anlatmak isteyen varlıktır
Saatlerini doğanın ve iç dünyalarının çevrimine ayarlayanlar, güneşi ve gökyüzünü görebilenler, hayatı uzun bir şimdi veya yekpare, geniş bir an olarak yaşayabilenler, 'içime çektiğim hava değil gökyüzüdür' diyebilenler, eve mutlu dönüyor